Selamlar
Truman Show aslında uzun süredir aklımda
olan bir filmdi. Ama seyretmek kısmet olmamıştı. Blog etkinliği vesile oldu ve
nihayet seyredebildim.
Film farklı açılardan düşünüp
değerlendirilebilir. Belli ki kurgusu üzerinde ciddi bir zaman ve enerji
harcanmış. Derdi olan, bir şeyler anlatmaya çalışılan filmlerden.
Benim en çok dikkatimi çeken unsur,
böyle bir televizyon programının 30 yıl boyunca hiç düşmeyecek bir merakla
seyredileceğini öngörmek, nasıl bir kafadır?
Ya da şu an televizyonda böyle bir program olsa, Truman Show’u seyreden
kitle gibi bir karşılık bulabilir mi? Bizim televizyon ya da ekranlarla
kurduğumuz ilişkinin adı nedir? Ya da seviyesi nedir? Bir adamın 24 saatini
ekranda seyretmek kişiye ne kazandırır? Daha da ileri gidelim, neden dizi ya da film
seyrederiz? Seyrettiklerimiz bizim tercihlerimiz mi? Yoksa tercihlerimiz yönlendiriliyor mu? Sorular
sorular sorular…..
Benim şahsi kanaatim, insanın insanla
temasının en aza indirildiği, insanların dijital platformlara bir şekilde
mecbur bırakıldığı dönemin eşiğindeyiz. İnsanın diğer insanlarla gerçek bağını
koparıp, sanal bağını kuvvetlendirmeyi amaç edinen zamanlardayız. Çünkü dost sohbeti
insanda ufuk açar. Sorgulamayı tetikler. Sorgulayan insan ufku açılan insan
yönetilip yönlendirilemez. Ama sanal ortamlarda, hele de sadece tek kaynaktan
besleniyorsa, farklı dünyalara kapalıysa çok kolay kanalize eder ve istediğiniz
kıvama getirebilirsiniz insanları. Bu da şu an için planlanandır bence.
Gerçek sosyal yaşam zordur. Mesela eve
gelen misafir, yaramaz çocuklarını da getirecektir. Bir insanın yaşamasından
çok, bir sanat galerisi olarak tasarlanan salonlarımız ve bizim ruh sağlığımız,
bu yaramaz misafir çocuğuna karşı ne kadar dayanıklıdır? 😊
Ya da herhangi bir konuda senin gibi
düşünmeyen biriyle medeni şartlarda tartışabilmek, hakaretsiz, sadece
fikirlerin konuşulduğu bir ortamı sağlamak ne kadar mümkün olmaktadır? Vs vs vs
Ama sanal ortam öyle mi. Çocuğun yaramazlık yaptığı ev senin evin
olmayınca, “annesi çocuktur olur öyle şeyler” deyip, sevimli teyze olmak pekâlâ mümkündür.
Sanal ortamlar, insana gerçek sorunla
yüzleşmeden sevimli, iyi niyetli, kibar, demokratik insan olma şansı
sunmaktadır. O nedenle gerçek sosyallikten uzaklaşıp, sanal sosyalliğe doğru
meyletme hali popülerdir.
Bu da bizi ekranlara bağımlı hale
getirmektedir. Bugün kaçımız seyredecek bir şey yoksa evde televizyonu kapalı
tutmaktadır. Bence bu çağın cesurları, ekranları kapatabilenleridir. Bizler
ekranları kapatabilsek, yapımcılar minik Truman’ların peşine düşmezler.
Gelelim show’un öznesi Truman’a. Bizim mr.
Truman, Fatalist ahlak “yani kadercilik” anlayışını yerle bir eder. Sorgulama öncesinde
şeker ponçik hayatına devam ederken, sorgulamaya başlayan Truman için artık
hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Ve tüm kurgular, tüm planlar insanın “nasıl”
diye sormaya başlamasıyla çöpe dönecektir.
İnsan yaradan tarafından iradeyle
yaratılmıştır. Onun bir senaryonun sonsuza kadar parçası olması beklenemez. Tembellik
ve umutsuzluk yüzünden atalete düşen insan, bir defa yalnızca tek defa soru
sormaya başlarsa, içindeki gücü fark eder. Dönüşüm başlar, mahkumiyet sona
erer. Yani sorunun kaynağı insanın tembelliği ise, çözümde sorgulayan akılda
yani insanın kendisindedir.
“Ne ararsan kendinde ara. Aradığın
bir tek sensin. Sen yalnız duyuş ve düşünüşten ibaretsin. Geriye kalanların et
ve kemiktir.”
diyor, Mevlana.
İnsan sormaya başladığında
çarkın dişlisi olmayıp, evrende hak ve söz sahibi onurlu bir varlık haline gelir.
Bu ise yaratılış amacına uygun olandır öze dönüştür.
Aslında mart ayı kitabını
da okudum. Ama şimdi bir arkadaşta. En yakın zamanda onu da yorumlamayı
umuyorum.
Malum dünya bir pandemi
kriziyle baş etmeye çalışıyor. Bu süreçte evimizde kalıp, dikkatli olalım
inşallah. Rabbim hepimizi korusun.
Selametle…
14 yorum:
Birileri dünyayı, insanlığı ve insanların düşünüş-davranış-yaşayış adına yapması gereken her şeyi kontrol altına almaya çalışırken bir an bir el gelip her şeyi tepetaklak edebiliyor.
Şu konuda ümitvarım: Dibe vuruş yolundayız, daha neler neler göreceğiz, gelecek nesiller neler neler görecek. Tam her şey bitti derken ise yine o el gelip dünyamıza bir şans daha verecek.
Çok düzensiz okuyorum bazen ayda iki-üç bazen hiç, aslında böyle güzel bunu rutine dökebilmek, film olayı sıfır bende, izleyemiyorum, biraz otur sık dişini, anla şans ver, yok sıkılıyorum hemen :)
Dilerim çok kayıp olmadan atlatırız, bir an evvel gitsin şu virüs çok tedirgin ediyor beni :(
Truman da bir felsefe var gibi geliyor bana. hayatlarımızın kurgusu, yaşama
ne kadar etki edebildiğimiz, insanlara farkında olmadan dayatılanlar
gibi. seyredeli yıllar oldu ama ben beğenmiştim.
hımmmm o zaman truman senin söz ettiğin doğruları buluyo yani de mi :)
sevgili Ruşyena umut hep var. insandan "umudu kesmem, içinde merhamet adlı bir çınar vardır" :))
sevgiler.
deryacım, kendime emirler vermz akışına bırakırsam bende çok az okuyorum. o yüzden uzun zamandır günde en az 50 sayfa kuralı işler bende :))
filmleri hikayesini seversem, zihnimde lambaların yanmasına neden oluyorsa seyrederim.
sevgiler
gelip gökyüzüne dayanan tekne ve açılan kapı bile yeter, bir felsefesinin olduğuna ikna olmak için. :)) çok dikkat çekiciydi. her şey vaktine gebe. kaç zamandır seyredeyim diye düşünüyordum ama hep kalıyordu. nasip bugüneymiş :)9
sevgiler.
sevgili deep Truman'ın bulduğu şey, kendi hayatının direksiyonu. bunun onu mutlu edip edemeyeceğini yaşayıp görecektir. ama kukla olmaktan vazgeçip, ona biçilen rolün dışına çıkmayı başardı. :)) sevgiler
http://burasihayalkahvesi.blogspot.com/
şu yazıyı okusana noluur, çorap temalıııı :)
feriha hanım yeni bölüm geldiii :)
Mavi Lale'den harikasın gerçekten. Biz henüz izlemedik filmi ama filmin çok güzel olduğunu okudum her yerde. Senin de dediğin gibi erteleye erteleye bugünlere geldik biz de.. İnsanı epey sorgulatan bir içeriği olduğu biliyorum bakalım izleyelim tekrar uğrarım buralara :)
Filmi henüz izleyemediğim için yazınızın tamamını okuyamıyorum ama katıldığınız için teşekkür ederim. Kitap hakkındaki yorumunuzu da bekliyorum. :)
Tavsiyeniz ve akıcı yazı uslubu bu flimi seyretmelisin dedi
sevgili kız kardeşler ben teşekkür ederim, disipline olmamı sağladınız. sevgiler :))
Yorum Gönder