merhaba arkadaşlar !
28 Ara 2010
26 Ara 2010
veee karşınızda dananın şalı:)
19 Ara 2010
kışın vazgeçilmez üçlüsü....
günaydın arkadaşlar!
malum havalar soğudu. ve kışın vazgeçilmez üçlüsü ile yeniden karşınızdayım. şapkanın macerası enterasan okulda öğrencileri sıra yaparken benim sınıf öğretmeni olduğum sınıfda burcu isminde çok sevdiğim bir öğrencimin başındaydı bere. burcu beren çok güzelmiş deyince hocam annem ördü sizede ördüreyim dedi. yok güzelim dedim balık tutmayı öğretmek balık vermekten iyidir. o nedenle annen bana nasıl örüldüğünü göstersin yeter dedim. buralarda bu modele türkan şorayın kirpiği diyorlarmış beş ilmeği birden keser gibi alıyorsun ama içinden beş yeni ilmek çıkarıyorsun bu mantıkla yapılıyor
işin özeti bir gün burcunun annesi ile buluştuk ve sevgili velim bana bu berenini modelini öğretti. bu arada kadın her yerde kadın anlayacağınız. burcuya ve annesine teşekkür ettim bere modeli için...
atkıya gelince malum artık kimse çok uzun atkı takmıyor. bende küçük bir atkı yapıp kenarlarına düğme diktim. kabanın içinden daha koruyucu olur düşüncesiyle
eldivense ilk beş şiş denemem
ve sonuç kışın vazgeçilmez üçlüsü atkı, şapka eldiven huzurlarınızda:))
herkese iyi bir hafta diliyorum.
malum havalar soğudu. ve kışın vazgeçilmez üçlüsü ile yeniden karşınızdayım. şapkanın macerası enterasan okulda öğrencileri sıra yaparken benim sınıf öğretmeni olduğum sınıfda burcu isminde çok sevdiğim bir öğrencimin başındaydı bere. burcu beren çok güzelmiş deyince hocam annem ördü sizede ördüreyim dedi. yok güzelim dedim balık tutmayı öğretmek balık vermekten iyidir. o nedenle annen bana nasıl örüldüğünü göstersin yeter dedim. buralarda bu modele türkan şorayın kirpiği diyorlarmış beş ilmeği birden keser gibi alıyorsun ama içinden beş yeni ilmek çıkarıyorsun bu mantıkla yapılıyor
işin özeti bir gün burcunun annesi ile buluştuk ve sevgili velim bana bu berenini modelini öğretti. bu arada kadın her yerde kadın anlayacağınız. burcuya ve annesine teşekkür ettim bere modeli için...
atkıya gelince malum artık kimse çok uzun atkı takmıyor. bende küçük bir atkı yapıp kenarlarına düğme diktim. kabanın içinden daha koruyucu olur düşüncesiyle
eldivense ilk beş şiş denemem
ve sonuç kışın vazgeçilmez üçlüsü atkı, şapka eldiven huzurlarınızda:))
herkese iyi bir hafta diliyorum.
16 Ara 2010
bin muhteşem güneş!
bin muhteşem güneş!
khaled hosseini"nin okuduğum ikinci kitabı daha önce uçurtma avcısınıda bitirmiştim. genelde afganistanı, sovyet işgalini, verilen mücadeleyi, talibanın din adına yaptığı zulüm ve baskıyı anlatıyor ama bunu yaparken seçtiği özel hayatlar insanı alıp götürüyor. uçurtma avcısındaki kurguyuda çok beğenmiştim ama bu kitap beni daha fazla etkiledi. belki kitabın kahramanları leyla ve meryemin yaşadıkları bir kadın olarak beni çok acıttı duygusal bağ kurdum belkide....
herkese tavsiye ediyorum zaten başladınız mı elinizden bırakamıyorsunuz. heyecanlı bir film seyretmek gibi bir o kadar da hüzünlü....
ne diyelim henüz okumayanlara tavsiye olunur.
13 Ara 2010
elişidünyasında patik mevsimi geldi.
iyi akşamlar arkadaşlar!
griple günlerdir süren mücadelemizi bugün grip kazandı. beni evde oturmaya mahkum etti. on onbeş gündür hastayım ama idare ederim modundaydım ama artık bugün pes ettim okulda 5 saat dersim vardı ama ben gidecek durumda değildim. neyse sözü uzatmayım sabah doktor , hastane ile geçti. öğleden sonra ilaç almanında etkisiyle biraz dinçleştim.ve günlerdir yarım bıraktığım patiklerimi artık bitirdim. elişi dünyasında sevgili yurdagülün anlatımı ile yaptık bu patiği. beğenenler buyurun elişidünyasına......
griple günlerdir süren mücadelemizi bugün grip kazandı. beni evde oturmaya mahkum etti. on onbeş gündür hastayım ama idare ederim modundaydım ama artık bugün pes ettim okulda 5 saat dersim vardı ama ben gidecek durumda değildim. neyse sözü uzatmayım sabah doktor , hastane ile geçti. öğleden sonra ilaç almanında etkisiyle biraz dinçleştim.ve günlerdir yarım bıraktığım patiklerimi artık bitirdim. elişi dünyasında sevgili yurdagülün anlatımı ile yaptık bu patiği. beğenenler buyurun elişidünyasına......
12 Ara 2010
sonunda uzun kulak.......
merhaba arkadaşlar!
ve uzun uğraşlar sonucu benimde bir uzun kulağım oldu. benim uzun kulak biraz uzun bir yoldan geldi:) ama artık kusuruma bakmayın. bu ara uzun kulaktan daha fazla ilgilenmem gereken yazılılarım ve sevgili kayınvalideciğimin ziyaretleri sözkonusu idi:) ama önemli olan sonuç bende uzun kulaklı ebeveynler zincirine katıldım nihayet. ilk örgü oyuncak denemem bakalım devamı nasıl gelecek? bizim şirine şüheda abla tv ye değil bana bak der gibi tv sehbasına kurulmuş bile.....
ve uzun uğraşlar sonucu benimde bir uzun kulağım oldu. benim uzun kulak biraz uzun bir yoldan geldi:) ama artık kusuruma bakmayın. bu ara uzun kulaktan daha fazla ilgilenmem gereken yazılılarım ve sevgili kayınvalideciğimin ziyaretleri sözkonusu idi:) ama önemli olan sonuç bende uzun kulaklı ebeveynler zincirine katıldım nihayet. ilk örgü oyuncak denemem bakalım devamı nasıl gelecek? bizim şirine şüheda abla tv ye değil bana bak der gibi tv sehbasına kurulmuş bile.....
daha yeni geldi aramıza malum. o nedenle çok meraklı acaba evden manzara nasıl diye hayretle bakıyor:)
7 Ara 2010
bere ve boyunluk
merhaba
bugün sizlere kadınca formundaki arkadaşlarla başlattığımız bere etkinliği için yaptığım bereyi sunmak istiyorum. bere yalnız kalmasın diye daha önce alize dergisinde görüp beğendiğim boyunluğuda ördüm. ikiside çok zevkli yapılıyor hemde kullanışlı. bere için bir yudum hobi bloğundaki arkadaşıma teşekkür ederim. onun bloğunda geçen kış görüp beğenmiştim. etkinlik vesilesi ile yapmak kısmet oldu. sizde bu ara bere örmek niyetindeyseniz kadınca formundaki etkinliğe buyurun.
iyi akşamlar.
bugün sizlere kadınca formundaki arkadaşlarla başlattığımız bere etkinliği için yaptığım bereyi sunmak istiyorum. bere yalnız kalmasın diye daha önce alize dergisinde görüp beğendiğim boyunluğuda ördüm. ikiside çok zevkli yapılıyor hemde kullanışlı. bere için bir yudum hobi bloğundaki arkadaşıma teşekkür ederim. onun bloğunda geçen kış görüp beğenmiştim. etkinlik vesilesi ile yapmak kısmet oldu. sizde bu ara bere örmek niyetindeyseniz kadınca formundaki etkinliğe buyurun.
iyi akşamlar.
26 Kas 2010
iki dirhem bir çekirdek
iyi akşamlar arkadaşlar!
bu ara İskender PALA ya takmış durumdayım üst üste üç kitabını okudum. hepside büyük bir keyifle tamamlandı.
bu kitapta ilginç bir çalışma yapılmış. deyimlerin kaynakları, hikayeleri araştırılmış. hem kel hem fodul, abası yanık, iki dirhem bir çekirdek gibi daha pek çok deyimin çıkış hikayeleri anlatılmış inanılmaz eğlenceli bir kitap tavsiye olunur.
şimdi elimde uçurtma avcısının yazarından bin muhteşem güneş isimli romanı okuyorum. henüz dün başladım ama 190. sayfadayım. bugün okul olmasaydı sanırım bitirirdim. çünkü elinizden bırakamıyorsunuz. onuda bitince sizinle paylaşacağım. herkese iyi akşamlar
bu ara İskender PALA ya takmış durumdayım üst üste üç kitabını okudum. hepside büyük bir keyifle tamamlandı.
bu kitapta ilginç bir çalışma yapılmış. deyimlerin kaynakları, hikayeleri araştırılmış. hem kel hem fodul, abası yanık, iki dirhem bir çekirdek gibi daha pek çok deyimin çıkış hikayeleri anlatılmış inanılmaz eğlenceli bir kitap tavsiye olunur.
şimdi elimde uçurtma avcısının yazarından bin muhteşem güneş isimli romanı okuyorum. henüz dün başladım ama 190. sayfadayım. bugün okul olmasaydı sanırım bitirirdim. çünkü elinizden bırakamıyorsunuz. onuda bitince sizinle paylaşacağım. herkese iyi akşamlar
20 Kas 2010
üçgen atkımız bitti!
günaydın arkadaşlar!
bayramdan önce sevgili sevkut hanımın bloğunda görüp beğendiğim atkı eldiven takımından bende kızıma yaptım. bizim kızın kabanı parlement mavisi olduğundan bu rengi tercih ettik. beğenilerinize sunulur. özellikle sevkut hanımın fikrini merak ediyorum. yapım aşamaları sevkut hanımın bloğunda anlatılmış. link verme özürlü olduğum için kendisinden özür diliyorum. benim atkıdaki tek fark artırmadaki ilmeklerin ajur olması. ilmek çoğalınca, artırma yerlerini takip etmekte zorlandığım için böyle tercih ettim .onun dışında herşey sevkut hanımın anlattığı gibi.
13 Kas 2010
şah sultan
iyi akşamlar arkadaşlar
bu akşam sizinle dün bitirdiğim kitabı paylaşacağım. iskender palanın son kitabı. aslında tarihi bir olayı anlatıyor çaldıran savaşını ama aradan geçen onca zamanda aslında pekde bir şeyin değişmediğini bugünde insanların güç ve iktidar uğruna insan hayatını nasıl hiçe saydıklarını görebiliyoruz. siyasi ikbal uğruna aynı soydan aynı dinden insanların birbirine nasıl düşürüldüğünü gösteren bir kitap tabi yanında iskender palanın seçtiği enfes gazeller ve aşk üzerine sevgi üzerine yazılmış çok güzel konuşmalar ne diyeyim herkese tavsiye olunur
24 Eki 2010
dört güzeller
iyi akşamlar arkadaşlar;
uzun süredir okuduğum kitapları sizinle paylaşmadığımı farkedince, daha bir kaç dakika önce bitirdiğim kitabımı sizinle paylaşmaya karar verdim. iskender pala benim her halükarda tercih edeceğim bir yazar pek çok kitabını okudum. dört güzeller de diğer kitapları gibi tadı damağımda kalan bir lezzetle bitti. kitapta dört element ( toprak,hava. su ve ateş) üzerine yazdığı denemeler var. hepside birbirinden zevkli denemeler.
özellikle denemeleri enfes şiirlerle donattığını söylememe bile gerek yok. hala iskender pala okumadıysanız şiddetle tavsiye olunur. ben yarın son kitabı olan şah ve sultana başlayacağım. yavuz sultan selim ve şah ismail in anlatıldığı bir kitap bitince onuda sizinle paylaşırım. herkese iyi akşamlar ve iyi bir hafta diliyorum.
11 Eki 2010
çorap ve hikaye
iyi akşamlar arkadaşlar,
uzun süredir hayıflandığım bir konu var. nerdeyse her türlü örgüyü yapmama rağmen çorap öremiyorum. çünkü 5 şişle örgü örme deneyimlerim hep hüsranla sonuçlandı. bu hafta sonu okuldan arkadaşlarla günümüz vardı. orda rehberlik öğretmenimiz sare hanım "kendisine bu çorabı bana öğrettiği için minnetarım" 2 şişle çorap örüyordu. tabi hemen atladım. nihayet bende çorap örebildim. hatta o kadar mutlu oldum ki çorabın diğer tekini örmeden hemen sizle paylaştım umarım sizde beğenirsiniz.
bu arada çorabı denemek için ayağıma giydiğimde eskiden annemin anlattığı bir hikaye geldi aklıma bugün bolca yazasım var size onuda anlatayım bari;
eskiden özellikle köylerde yün çorap örülür. beyler o çorapları dizlerine kadar çekerlermiş. bazen eski türk filmlerinde bu görüntülere sizde rastlamışsınızdır. kadının biri oldukça beceriksiz ve uyuşuk biriymiş. eline aldığı işler 6 aydan önce bitmezmiş. eşine ördüğü çorapta öyle olmuş
6 ayda çorabın yalnızca tekini örebilmiş. adam ne yapsın çorap olmayan ayağını altına alıp çoraplı ayağını uzatarak oturur olmuş. bunu gören kadın:
"herif, sen merak etme kara canım sağ olursa 6 ay sonrada öteki ayağını uzatırsın "demiş.
ama korkmayın benim çorabın teki o kadar beklemez:))
herkese iyi akşamlar
10 Eki 2010
artan ipler kazak oldu.
herkese günaydın;
bu sabah size yürek çarpıntıları ile ördüğüm bu kazakla günaydın demek istedim. şimdi ne var bu kazakta bu kadar heyecanlanacak diyeceksiniz. yünlerimi koyduğum dolabı düzenlerken aynı tonda ve kalınlıkta siyah ipler buldum. bunlardan şühedaya bir kazak çıkar düşüncesiyle başladım. model klasik herkesin yaptığı iki kes bir dola şeklinde yapılan bir model. daha arkasını örmeye yeni başlamıştım ip sinyal vermeye başladı. yetti mi yetecek mi diye bir heyecanla yaptım. çünkü ipin markası falan belli değil. nerden aldığımı bile hatırlamıyorum. sivastan mı tatvandan mı kayseriden mi hiç bilmiyorum. yetmese söküp başka bir şey yapmak zorunda kalacaktım. neyse ki şükür yetti. ben gerçi kollarını daha uzun hayal etmiştim en azından dirseğe kadar gelsin istiyordum. ama buna şükür dimi.
herkese keyifli bir pazar diliyorum. iyi günler.
bu sabah size yürek çarpıntıları ile ördüğüm bu kazakla günaydın demek istedim. şimdi ne var bu kazakta bu kadar heyecanlanacak diyeceksiniz. yünlerimi koyduğum dolabı düzenlerken aynı tonda ve kalınlıkta siyah ipler buldum. bunlardan şühedaya bir kazak çıkar düşüncesiyle başladım. model klasik herkesin yaptığı iki kes bir dola şeklinde yapılan bir model. daha arkasını örmeye yeni başlamıştım ip sinyal vermeye başladı. yetti mi yetecek mi diye bir heyecanla yaptım. çünkü ipin markası falan belli değil. nerden aldığımı bile hatırlamıyorum. sivastan mı tatvandan mı kayseriden mi hiç bilmiyorum. yetmese söküp başka bir şey yapmak zorunda kalacaktım. neyse ki şükür yetti. ben gerçi kollarını daha uzun hayal etmiştim en azından dirseğe kadar gelsin istiyordum. ama buna şükür dimi.
herkese keyifli bir pazar diliyorum. iyi günler.
5 Eki 2010
birileri anlatsın boyunluğu
merhaba arkadaşlar
geçen gün kitap ayracı yaptığım çiçekler bugün şık bir boyunluk olarak karşınızda fikir yine birileri anlatsın bloğundaki arkadaşıma ait yapım aşamaları detaylı olarak anlatılmış. bizdeki tek fark düğme yerine zincirlerle bir düğüm yapıp bağladık. tekrer yüce gönüllüğü için kendisine teşekkür ederim
29 Eyl 2010
sevdiğim bir hikaye....
derdi olan neylesin!
yavuz sultan selim hazretleri mısırı fethettiği zaman bir süre burada kalıp işleri bir düzene koymayı planlar. bu sürede çadırda kalır. çadırın işlerini yapan, yemekleri pişiren mısırlı cariye bir kız vardır. sultanı görür görmez aşık olur. fakat olacak iş vardır olmayacak iş vardır. bu ise tamda olmayacak bir iştir. bir yanda cihan padişahı yavuz sultan selim, diğer yanda cariye bir kız. ama gönül ferman dinlemez ve kız bir gün bütün cesaretini toplayıp sultana bir pusula yazar ve yatağın üzerine bırakır. pusulada sadece üç kelime vardır.
derdi olan neylesin!
padişah akşam çadıra gelir, pusulayı bulur. yazanı da tahmin eder tabi pusulanın arkasına cevabını yazar;
derdi neyse söylesin.!
sabah çadıra gelen cariye hem merak hem heyecan içinde yazdığı pusulayı alır. padişahın cevabı onu cesaretlendirir. bir not daha yazar.
korkuyorsa neylesin!
sultan akşam pusulayı okur ve arkasına şunu yazar.
hiç korkmasın söylesin!
sabah cevabı okuyan kızın kalbine cesaret gelmiştir. akşam temizliği bitirdiği halde gitmez sultanı bekler. akşam çadıra gelen yavuz, cariye kızı kendisini beklerken bulur.
kız saygıda kusur etmeden ayağa kalkar; titreyen ellerini saklamak için göğsünde kavuşturup selam verir.
yavuz selim ; buyurunuz sizi dinliyorum ; deyince cariye heyecandan titreyen ellerini saklamaya çalışır , yüzü kıpkırmızı olmuş, kalbi yerinden fırlayacak gibi atmakta iken
efendim... der. cariyeniz;
cümlesini tamamlamadan allah deyip yere yığılır ve oracıkda kalbi durur.
cihan padişahı bu temiz aşk karşısında gözyaşlarını tutamaz ve etrafındakilere
gerçek aşkı bu kızdan öğrenin der.
zira aşık maşukunun yolunda olur veya o yolda ölür.
yavuz sultan selim hazretleri mısırı fethettiği zaman bir süre burada kalıp işleri bir düzene koymayı planlar. bu sürede çadırda kalır. çadırın işlerini yapan, yemekleri pişiren mısırlı cariye bir kız vardır. sultanı görür görmez aşık olur. fakat olacak iş vardır olmayacak iş vardır. bu ise tamda olmayacak bir iştir. bir yanda cihan padişahı yavuz sultan selim, diğer yanda cariye bir kız. ama gönül ferman dinlemez ve kız bir gün bütün cesaretini toplayıp sultana bir pusula yazar ve yatağın üzerine bırakır. pusulada sadece üç kelime vardır.
derdi olan neylesin!
padişah akşam çadıra gelir, pusulayı bulur. yazanı da tahmin eder tabi pusulanın arkasına cevabını yazar;
derdi neyse söylesin.!
sabah çadıra gelen cariye hem merak hem heyecan içinde yazdığı pusulayı alır. padişahın cevabı onu cesaretlendirir. bir not daha yazar.
korkuyorsa neylesin!
sultan akşam pusulayı okur ve arkasına şunu yazar.
hiç korkmasın söylesin!
sabah cevabı okuyan kızın kalbine cesaret gelmiştir. akşam temizliği bitirdiği halde gitmez sultanı bekler. akşam çadıra gelen yavuz, cariye kızı kendisini beklerken bulur.
kız saygıda kusur etmeden ayağa kalkar; titreyen ellerini saklamak için göğsünde kavuşturup selam verir.
yavuz selim ; buyurunuz sizi dinliyorum ; deyince cariye heyecandan titreyen ellerini saklamaya çalışır , yüzü kıpkırmızı olmuş, kalbi yerinden fırlayacak gibi atmakta iken
efendim... der. cariyeniz;
cümlesini tamamlamadan allah deyip yere yığılır ve oracıkda kalbi durur.
cihan padişahı bu temiz aşk karşısında gözyaşlarını tutamaz ve etrafındakilere
gerçek aşkı bu kızdan öğrenin der.
zira aşık maşukunun yolunda olur veya o yolda ölür.
28 Eyl 2010
bebek yeleğinin yapılışı
geçen günlerde yayınladığım yeleğin yapılışını kısaca anlatacağım. yeleğin arkasını 70 ilmekle başladım. bi süre 1 ters 1 düz lastik örgü yaptım. ardından 2 sıra yeşil iple düz örüp, örgünün ters tarafından beyaz ipi takıp örneği kurmaya başlıyoruz.
4ilmek beyaz+1tane yeşili örmeden al+4 ilmek beyaz+1ilmek yeşili örmeden al+6 ilmek beyaz+1ilmek yeşil örmeden al+4 ilmek beyaz +1 ilmek yeşili örmeden al+6 ilmek beyaz sadece sıra başlarında 2 kere 4 ilmek beyaz denk geliyor. diğer kısımlarda
6 ilmek beyaz 1 yeşil örmeden 4 ilmek beyaz, 1 yeşil örmeden mantığı ile örnek kuruluyor. kurduğumuz örneği bozmadan 2 sıra haroşa örüyoruz
yeşil ipe geçip kenardaki 4 ilmeği normal yeşil örüyoruz, devamında 2 yeşil ilmeğin arasında 4 beyaz ilmek olması lazım. ortaki beyaz ilmeklere hiç bir değişiklik yapmadan kenardaki yeşil ilmekleri yer değiştiriyoruz. orta resimde göstermeye çalıştım. bu şekilde o sırayı tamamlayıp 3 sıra yeşil ipi önden düz arkadan ters örüp tekrar modeli kuruyoruz
yapmak isteyenlere kolay gelsin
24 Eyl 2010
kızımın tacı
6 Tem 2010
havlu kenarı
veeee son lif
pratik lif
lifleeeeeeer!
liflere devam
merhabaaa!
2 Tem 2010
günaydın arkadaşlar
merhaba arkadaşlar uzun süredir bloğumla ilgilenemiyorum. okulun son zamanları hep yoğun geçer, bu senede öyle oldu. bu arada bi kaç gün annemi ziyarete sivasa gittim derken netten epey uzaklaştım. ama bu arada boş durmadım 2 tane kitap bitirdim. 10 tane lif ördüm. yakında onları sizinle paylaşacağım.
herkesi sevgiyle kucaklıyorum gününüz aydın olsun.
herkesi sevgiyle kucaklıyorum gününüz aydın olsun.
25 May 2010
bozkırın sırrı
Üç bin yıl önceBozkırdaki yarı-göçerler henüz“Türk” adıyla bilinmezken doğdular…Erkek:‘Çadırı tutan ana direk’ olması için “Öktem” diye çağrıldı.‘Yüz yirmi dört bin Peygamber’den biriydi o…İkizi;Müjdelenen‘Yoldaş’ın eşi ve ‘sırrın anası’ydı.Tarihçiler onu “Aşena” diye andı…Ahmet Turgut’un kaleme aldığı “Bozkırın Sırrı, Türk Peygamber” kayıtsız kalınamayacak bir roman.
Kurtlar Vadisinde Polatın elinde bu kitabı görünce merak ettim. konusu ilginç Ortaasyada yaşayan ik Türklere gönderilmiş bir peygamberden bahsediyor hatta Göktengri inanışının temelinde de bu peygamberin olduğunu söylüyor. güzel bir roman tavsiye edilir.
bu arada benim paspasta büyük oranda bitti renkli kısmını ördüm kenarına kahverengiyle birkaç sıra örüp bir çerçeve oluşturmayı düşünüyorum ama sanırım biraz daha bekleyecek çünkü yazılı mevsimi başladı son sınavları test yapıyorum o nedenle soru hazırlamam çok vaktimi alıyor anlayacağınız bu ara evrak işim çok bana dua edin
bu seneyi de sorunsuz kapatalım inşallah
19 May 2010
kayıp gül serdar özkan
son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi kendimi seneler önce okuduğum simyacıyı bitirmiş gibi hissettim o zamanda hayatım ve ilişkilerim üzerine çok düşünmüştüm
insan hem iyiyi, güzeli hemde kibiri ve çirkinliği içinde taşıyor hangisini seçerse o oluyor kuranı kerimde de geçiyor zaten insan hem meleklerden bile üstün olabiliyor hemde aşağıların aşağısına inebiliyor allah hepimize kibirden arınmış huzurlu hayatlar nasip etsin
insan hem iyiyi, güzeli hemde kibiri ve çirkinliği içinde taşıyor hangisini seçerse o oluyor kuranı kerimde de geçiyor zaten insan hem meleklerden bile üstün olabiliyor hemde aşağıların aşağısına inebiliyor allah hepimize kibirden arınmış huzurlu hayatlar nasip etsin
9 May 2010
anneler gününüz kutlu olsun
7 May 2010
çekmece düzenleyici
iyi akşamlar arkadaşlar bir kaç gün önce nette gezerken sevgili bucanni nin bloğunu keşfettim birbirinden güzel çalışmaları var. kendisini kutluyorum. onun çalışmalarından biri olan çekmece düzenleyiciler bana ilham verdi. evde ne yapsam diye düşündüğüm makrome ipleri vardı. sert dursun diye onları kullanmaya karar verdim. ve benim çorap çekmecem içinde bir düzenleyicim oldu. bu iplerin devamı var ilerleyen günlerde bir kaç tane daha çekmece düzenleyici yapmayı düşünüyorum. sizde beğendiyseniz ve nasıl yapıldığını merak ettiyseniz sevgili bucanni http://bucanni.blogspot.com/2009/10/cekmece-duzenleyicilerim.html bu sayfada çok güzel anlatmış kendisine tekrar çok teşekkür ederiz.
çanta
merhaba arkadaşlar bu defa da makrome ipiyle ördüğüm bir çanta ile karşınıza çıkıyorum. bu modeli tatvanda birlikte çalıştığımız edebiyat öğretmeni Emine Hanımdan almıştım kendisine çok teşekkür ederim yeniden
çok farklı şekillerde süslemeler yapılabilir. ben sade olsun istedim sadece kulpunu takarken kurdele ile hareketlilik katmaya karar verdim.
çok farklı şekillerde süslemeler yapılabilir. ben sade olsun istedim sadece kulpunu takarken kurdele ile hareketlilik katmaya karar verdim.
26 Nis 2010
yusuf ile züleyha
şimdi üzerinden güneş geçen aydınlık bir duvara
parmağımın ucuyla
bir Z çizdim, ben: Yusuf
yanına bir Ü, sonra bir L
sonra E, sonra Y ve HA
ZÜLEYHA
merhaba
.....
bir nar çiçeğine yürüdüm mevsimler boyu
bir çöl yorgunluğu çöktü üstüme
bir vaha sekinesi indi kalbime
kuyunun dibindeyim kervanlar bulsun istemem
gömleğim kanlar içinde
köle pazarlarında satıldım ya
sensiz geçer akçem yok aşk mezadında
ah benim devletim, ah benim ülkem
benim ömrüm
merhaba
ben, Yûsuf,sınanmış bir kalbin sahibiyim
şöyle buyur, bu kalp senin efendim
şimdi ben, Yûsuf, tut ki Mısır'a azizim, efendiyim
boynumdaki künyede hâlâ vasfım yazılı: Züleyha'ya köleyim
.................
okurken hiç bitmesin diye dua ettiğim bir kitap, insanı alıp götürüyor . yusuf peygamber ve züleyha kıssasına çok farklı bir bakış açısı ve anlatım katıyor. kendinize bir iyilik yapıp bu kitabı edinin ve kendinizi cümlelere bırakın nazan bekiroğlu hoca herkesin mutlaka duyduğu, bildiği bir hikayeden nasıl bir şaheser çıkardığını size göstersin....
parmağımın ucuyla
bir Z çizdim, ben: Yusuf
yanına bir Ü, sonra bir L
sonra E, sonra Y ve HA
ZÜLEYHA
merhaba
.....
bir nar çiçeğine yürüdüm mevsimler boyu
bir çöl yorgunluğu çöktü üstüme
bir vaha sekinesi indi kalbime
kuyunun dibindeyim kervanlar bulsun istemem
gömleğim kanlar içinde
köle pazarlarında satıldım ya
sensiz geçer akçem yok aşk mezadında
ah benim devletim, ah benim ülkem
benim ömrüm
merhaba
ben, Yûsuf,sınanmış bir kalbin sahibiyim
şöyle buyur, bu kalp senin efendim
şimdi ben, Yûsuf, tut ki Mısır'a azizim, efendiyim
boynumdaki künyede hâlâ vasfım yazılı: Züleyha'ya köleyim
.................
okurken hiç bitmesin diye dua ettiğim bir kitap, insanı alıp götürüyor . yusuf peygamber ve züleyha kıssasına çok farklı bir bakış açısı ve anlatım katıyor. kendinize bir iyilik yapıp bu kitabı edinin ve kendinizi cümlelere bırakın nazan bekiroğlu hoca herkesin mutlaka duyduğu, bildiği bir hikayeden nasıl bir şaheser çıkardığını size göstersin....
24 Nis 2010
zincir şal bitti
zincir şalı nihayet bitirdim çok zevkli ve kolay örülüyor ama benim ip bitti
almaya gidecek zamanım olmayınca böyle uzadı. kutsev hanıma yeniden çok teşekkür ederim
yapmak isteyenler için yeniden linki veriyorum http://sevkut.blogspot.com/search/label/Sallar
almaya gidecek zamanım olmayınca böyle uzadı. kutsev hanıma yeniden çok teşekkür ederim
yapmak isteyenler için yeniden linki veriyorum http://sevkut.blogspot.com/search/label/Sallar
15 Nis 2010
ışıltılı ipten etol
severek kullandığım bir etole geldi sıra
istediğiniz iple (model alırken benim evde bu ipten vardı, o nedenle ışıltılı iple yaptım. normal iplerle daha spor durabilir) 100 ilmek atıyorsunuz.
1. sıra: sıra sonuna kadar haroşa ör.
2. sıra sıra sonuna kadar haroşa ör.
3. sıra: 50 ilmek haroşa ör. geri dön.
4. sıra: 50 ilmek haroşa ör.
5 .sıra: sıra sonuna kadar haroşa ör.
6. sıra: sıra sonuna kadar haroşa ör.
7. ve 8. sırada 3. ve4. sırayı tekrar et.
işlemleri tekrar ederek omuz çevresini saracak kadar örün.
ardından örgünün dar kısmının yarısını yaka için bırakın ve geri kalan kısmı tamamen dikin
diktiğiniz bölüme istediğiniz sayıda ve şekilde düğme dikin
etolümüz hazır güle güle kullanın :))
istediğiniz iple (model alırken benim evde bu ipten vardı, o nedenle ışıltılı iple yaptım. normal iplerle daha spor durabilir) 100 ilmek atıyorsunuz.
1. sıra: sıra sonuna kadar haroşa ör.
2. sıra sıra sonuna kadar haroşa ör.
3. sıra: 50 ilmek haroşa ör. geri dön.
4. sıra: 50 ilmek haroşa ör.
5 .sıra: sıra sonuna kadar haroşa ör.
6. sıra: sıra sonuna kadar haroşa ör.
7. ve 8. sırada 3. ve4. sırayı tekrar et.
işlemleri tekrar ederek omuz çevresini saracak kadar örün.
ardından örgünün dar kısmının yarısını yaka için bırakın ve geri kalan kısmı tamamen dikin
diktiğiniz bölüme istediğiniz sayıda ve şekilde düğme dikin
etolümüz hazır güle güle kullanın :))
kirpi ipten etol
pek çok yerde görülen bir etol
farklı olarak aralarında kelebek ipten kullanmadım
benim etol kirpi iple 200 ilmek başlanıyor 5 numara şişle 5 parmak kalınlığında örülüyor
ardından 2,5 numara şişle nako rekorla iki sıra haroşa örülüyor bu sırada 7 ilmekte bir artırma işlemi yapılıyor
sonra 5 numara ile kirpi ipe geçiliyor 5 parmak kalınlığında öüp tekrar 2,5 numara ile nako rekora geçiliyor, budefa 8 ilmekte bir artılıyor sonra işlemler devam ediyor
nako rekora geçilince bu defa 9 ilmekte bir artılıyor
tekrarında 10 ilmekte bir artılıyor
kirpi ipe geçip 5 parmak örülüp kesiliyor
sonra örgünün dar kısmından büzdürerek 20 ilmek çıkarıyoruz bir tarafını normal örüp istediğiniz uzunlukta yapıp ilmekleri kesiyoruz
diğer tarafını bebek atkılarında
içinden geçmeli bir bölüm yaparız tıpkı onun gibi ilmekleri ikiye ayırıp içinden geçecek bölümü yapıyoruz
diğer tarafın uzunluğuna gelince ilmekleri kesiyoruz
etolümüz tamam
sonrada umarım iyi günlerde kullanıyoruz:))
farklı olarak aralarında kelebek ipten kullanmadım
benim etol kirpi iple 200 ilmek başlanıyor 5 numara şişle 5 parmak kalınlığında örülüyor
ardından 2,5 numara şişle nako rekorla iki sıra haroşa örülüyor bu sırada 7 ilmekte bir artırma işlemi yapılıyor
sonra 5 numara ile kirpi ipe geçiliyor 5 parmak kalınlığında öüp tekrar 2,5 numara ile nako rekora geçiliyor, budefa 8 ilmekte bir artılıyor sonra işlemler devam ediyor
nako rekora geçilince bu defa 9 ilmekte bir artılıyor
tekrarında 10 ilmekte bir artılıyor
kirpi ipe geçip 5 parmak örülüp kesiliyor
sonra örgünün dar kısmından büzdürerek 20 ilmek çıkarıyoruz bir tarafını normal örüp istediğiniz uzunlukta yapıp ilmekleri kesiyoruz
diğer tarafını bebek atkılarında
içinden geçmeli bir bölüm yaparız tıpkı onun gibi ilmekleri ikiye ayırıp içinden geçecek bölümü yapıyoruz
diğer tarafın uzunluğuna gelince ilmekleri kesiyoruz
etolümüz tamam
sonrada umarım iyi günlerde kullanıyoruz:))
9 Nis 2010
7 Nis 2010
dünyanın her yerindeki savaş maduru çocuklar için ama ille de filistinli çocuklar için
Bir varmış, üç yokmuş..
Kimse savaşın çocuğunu duymuyormuş.
Çünkü savaşın çocuğu sessizce ağlıyormuş
Hüznün beslediği minik kalbinde büyük bir hayal kırıklığı taşıyormuş..
Oysa o hep anlatılan masallara inanmış.
Meğer hepsi yalanmış...
Duyduğu masallarda çocuklar hep güneşle saklambaç oynarlarmış.
Çocuklar ebe olur, güneş bulutların ardına saklanır fakat eşsiz ışıltısıyla kendini hep ele verir, çocuklar tarafından yakalanırmış.
Ve güneşin ışıltısıyla aydınlanan her çocuk "Gördük seni güneş, sobe!" dermiş.
Savaşın çocuğu hep onlara imrenmiş.
Oysa savaşın çocuğu hep yağmur katreleriyle kör-ebe oynarmış..
Sonra bulutlarla beraber ağlarmış..
Haa.. Bir de masallarda çikolatadan evler varmış.
Bu evlerin çatısı şekerden, pencereleri dondurmadanmış..
Oysa savaşın çocuğu taştan bir eve dahi hasret bırakılmış.
Üstelik masalların sonunda gökten hep üç elma düşermiş.
Biri sevginin başına, biri mutluluğun başına,
biri de sevgiyle beslenen mutlu çocukların başına isabet edermiş.
Oysa savaşın çocuğuna her günün sonunda gökten üç bomba düşmüş.
Biri babasına, biri annesine, biri de Filistin'e isabet etmiş.
Savaşın çocuğu ağlamış, dua etmiş.
O hiç bir zaman üç elma istememiş..
"Üç bomba düşsün" demiş."Üç bomba düşsün Ya Rabb..
Biri hüznün başına, biri zulmün başına,
Biri de zalimin başına isabet etsin bu defa."
Kimse savaşın çocuğunu duymuyormuş.
Çünkü savaşın çocuğu sessizce ağlıyormuş
Hüznün beslediği minik kalbinde büyük bir hayal kırıklığı taşıyormuş..
Oysa o hep anlatılan masallara inanmış.
Meğer hepsi yalanmış...
Duyduğu masallarda çocuklar hep güneşle saklambaç oynarlarmış.
Çocuklar ebe olur, güneş bulutların ardına saklanır fakat eşsiz ışıltısıyla kendini hep ele verir, çocuklar tarafından yakalanırmış.
Ve güneşin ışıltısıyla aydınlanan her çocuk "Gördük seni güneş, sobe!" dermiş.
Savaşın çocuğu hep onlara imrenmiş.
Oysa savaşın çocuğu hep yağmur katreleriyle kör-ebe oynarmış..
Sonra bulutlarla beraber ağlarmış..
Haa.. Bir de masallarda çikolatadan evler varmış.
Bu evlerin çatısı şekerden, pencereleri dondurmadanmış..
Oysa savaşın çocuğu taştan bir eve dahi hasret bırakılmış.
Üstelik masalların sonunda gökten hep üç elma düşermiş.
Biri sevginin başına, biri mutluluğun başına,
biri de sevgiyle beslenen mutlu çocukların başına isabet edermiş.
Oysa savaşın çocuğuna her günün sonunda gökten üç bomba düşmüş.
Biri babasına, biri annesine, biri de Filistin'e isabet etmiş.
Savaşın çocuğu ağlamış, dua etmiş.
O hiç bir zaman üç elma istememiş..
"Üç bomba düşsün" demiş."Üç bomba düşsün Ya Rabb..
Biri hüznün başına, biri zulmün başına,
Biri de zalimin başına isabet etsin bu defa."
6 Nis 2010
kızımın pançosu
31 Mar 2010
insan sevdiğine götürdüğü şeyin hesabını yapar mı
Dervisin biri kirda, seri ve heyecanli bir sekilde yuruyen bir koylu kizi ile karsilasiyor ve "Kizim, dur bakalim biraz nefeslen" diyor.Dervis kiza bakiyor ve eteginde bir seyler tasidigini gorunce soruyor:
-Etegindekiler nedir?
-Elma
-Kime götürüyorsun?
-Su karsi tarlada calisan sevdigime gotoruyorum
-Peki kac elma var eteginde?
-Dervis amca, o nasil soz, insan sevdigine goturdugunun hesabini yapar mi hic?
Bu cevabi duyan dervis donup kaliyor ve elindeki tesbihi kiriyor.
-Etegindekiler nedir?
-Elma
-Kime götürüyorsun?
-Su karsi tarlada calisan sevdigime gotoruyorum
-Peki kac elma var eteginde?
-Dervis amca, o nasil soz, insan sevdigine goturdugunun hesabini yapar mi hic?
Bu cevabi duyan dervis donup kaliyor ve elindeki tesbihi kiriyor.
30 Mar 2010
çok katlı lifim
çok katlı lifim yapımı çok kolay yapımı nesrin arkadaşınımızın bloğunda çok güzel anlatılmış http://amatorceorguler.blogspot.com/search/label/lif%20%C5%9Fenli%C4%9Fi%20varrr%3A%29%29%29
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)