Selamlar
Bu dünya güzeli profil, benim sevgili öğrencim Nilüfer. Tığ işine merak sardı. Önce bere örmüştük. Şimdi file bir bluz örüyoruz. Her zaman fırsat bulamıyoruz. Malum okulda eğitim öğretim işleri var. :) Yolculuğu değerlendirelim dedik bizde. Yalnız tüm otobüsün maskotu olduk :) Bu fotoğrafın çekildiğinden bile haberimiz yok :))
İkinci günümüz daha çok otobüsün çıkamadığı, çetin yollarda geçti. Güne Palovit Şelalesi'ne giderek başladık. Mis gibi ormanın içinde, tertemiz bir havası vardı. Seyyar esnaflardan hayatımda yediğim en lezzetli, haşlanmış mısırı alma şansım oldu. Bu mısır ise biz Kayseri'de ne yiyoruz diye düşünmeye başladık.
Palovit Şelalesinden sonra mekanımız Şenyayla oldu. Bir ara televizyonda meşhur bir dizi vardı. Sevdaluk.
Ben diziyi seyretmedim ama mekanın görsellerini görmüştüm. Bir şey televizyondaysa kaçmak mümkün olmuyor malum. Bir şekilde karşınıza çıkıyor :)
Şenyayla'da meşhur Fırtına Deresini ve meşhur köprüsünü de gördük. Köprünün görseli harika ama hiç ergonomik değil. Taşlar kayıyor. Günlük hayatta bu köprüyü kullanmak zorunda kalanlar epey zorlanmıştır.
Bizde yazılı sezonu açıldı. Yoğun bir mesaim var bugünlerde. Bloğa geç kalmamak adına dolu galeriden yakalayabildiğim fotoları paylaşarak geziyi tamamlamaya çalışıyorum. Biraz parçalı ve hızlı paylaşımlar oluyor. Duygular çok geride kaldı malesaef. Görselleri ile devam ediyorum. Ama bloğumu açınca bu görselleri görmek bile beni mutlu ediyor.
Devam edeceğim.