Selamlar
Etkinlikte bir ayı daha geride bıraktık. Böyle diye diye yılı bitiriyorum :)) İskender Pala en sevdiğim yazarlardan biridir. Yıllık planımda mutlaka olmalıydı. Okumadığım çok eski kitaplarından vardı elimde. Onlardan birini okumayı hayal ederken, o bir kitap daha çıkardı. Sevgili Özge; kendileri benim İskender Pala kitaplarımın sponsoru olur hahahahaha. yine bana sürpriz bir şekilde kitabı gönderdi. Özellikle bekletmeyi tercih ettim. Aylardır kasım gelsin diye bekliyorum resmen :)) Etkinlikte sevgili Özge'den bahsetmeliydim. Onun güzel kalbinden bana özel bu alanda hatıra kalmalıydı. Teşekkür ederim Özgecim. İyi ki hayatımdasın.
Kitap dün bitti. 3 günde okudum, tüm yoğunluğuma rağmen. Bir solukta okunabilecek, kopamadığınız hikayelerden. Sultan 2. Mahmut zamanında geçiyor. Vehhabi isyancı çeteleri nedeniyle 5 yıl boyunca hac ibadeti için sürre alayı çıkarılamamış, İstanbul'dan. Sultan bunu bir hakimiyet sorunu olarak algılıyor. Askeri tedbirlerle de desteklenen bir kervan yola çıkıyor, hac ibadetini yapmak maksadıyla. Kervan boylara ayrılıyor. her boyda hücrelere. Bizim hikayemiz yirmi yedinci boyun dördüncü hücresinde geçiyor. Bir alim, bir celep, bir berber, bir kuşbaz, bir vakanüvis iki mucit kardeş ve hücreye son anda katılan bir meczuptan oluşuyor hücre. Yolda başlarına gelenler çok heyecanlı. Özellikle peygamber efendimizin ravzasına kavuşan hacıların yaşadığı duygu seli insanı ağlatan cinsten. Çok güzeldi yine. Kalemine sağlık üstadın.
Sevgili Deep tavsiye etmişti. Morgan Freeman filmlerinden; Adanın Büyüsünü seyrettim. Filme bizim evde eşlik etmiş bu fotoğrafta, o yüzden paylaşmak istedim :)) Eşim ve Vanilya Hanım'la beraber seyrettik. Vanilya sehpadaki o boşluğa kıvrılıp oturmayı seviyordu küçükken ama bu ara artık oraya sığamıyor. Kızım totoyu büyüttün oraya sığmıyorsun diyorum ama kendim söyleyip kendim dinliyorum hahahahah.
Film seansına eşlik eden koca kişisinin de hatırası var ekranda :)) Bu kadar anı bir karede, hak etti paylaşılmayı.
Gelelim filme. Deep beni çözmüş. Neyi seveceğimi kestirmiş. Kaçıp kovalama olmadan, kavga kıyamet kopmadan, ortalığı kan revan götürmeden de film yapılabiliyor ve seyirlik oluyormuş demek ki. İnsana dair sıcacık bir hikaye. Teşekkür ederim Deep önerin için. çok beğendim.