Pages

18 Ağu 2022

Yeniden Boraboy Gölündeyiz.


Selamlar
Boraboy Gölü, benim en sevdiğim tatil mekanlarından biri sanırım. Mis gibi temiz ve dingin havası beni hep cezbediyor. Bu sene tatil planı yaparken ev halkı beni kırmayıp yeniden gitmeye razı oldu. :))


Bizim tatil anlayışımızda bir otele kapanıp, sabah akşam oraya bağlı bir rutine ayak uydurmak yok. Biz gezen tatili seviyoruz :)) 
Boraboy'a ilk geldiğimizde, yol üstü uğrayalım diye düşünmüştük. Kütük evleri görünce, yer varsa kalalım dedik. Şansımıza göl kenarındaki evlerden biri boştu ve benim hayran olduğum o Boraboy sabahını yaşadık. 
Bu defa daha planlı gittik. Önceden yerimizi ayarladık. Orman evlerinin birinde kalmaya karar verdik. Çünkü o evler 2+1 ve bizim yanımızda misafirimiz vardı. Merdivenleri çıkan hatunlardan yeşilli benim tatlış kızım öndeki morlu da onun arkadaşı Sümeyye. Sümeyye'de bizim evin kızı oldu sayılır. Onsuz tatil düşünemedik. 


Bu defa evimiz ormanın içindeydi. Eve yerleştikten sonra göl kenarında kısa bir yürüyüş yaptık. Dönüşte bu bey bize mangalda köfte yaptı :) 


İlk geldiğimizde gün içinde daha kalabalıktı sanki. Şimdi çok sakin. sadece konaklamaya gelenler var gibiydi. 


Gölün karşı kıyısı sık ormanlık bir alan. Gölün kenarında devam eden sırta doğru tırmanan, patika bir yürüyüş yolu var. 


Yolda rahat yürümek için spor ayakkabılar şart. Bazı insanlar sandalet ve terlikle yürümeye çalışıyordu. Benim ayaklarım acıdı onları öyle görünce :)) 


Patika bir sırtın kenarında dediğim gibi. En tepe noktasında bir seyir terası yapmışlar. Manzaraya kuş bakışı seyir imkanı veriyor. 


Patikanın kenarında tahta korkuluklar var. Aksi halde çok korkutucu olabilir.


Boraboy'u benim için çekici kılan şey sabahı. Sabah gün doğmadan 4.30 ya da en geç 05.00 da kaldığınız evin kapısını açmalı ve o havayı içinize çekmelisiniz. Bizde racona uyduk ve kızlarla çektik eşafmanları o saatte gölün etrafında sabah yürüyüşüne çıktık.


Göl o kadar dingin ve güzeldi ki, ayna gibi. Henüz insan ayağı ve nefesi ile kirlenmemiş mis gibi hava. Geçen sefer de dikkatimi çekmişti, orada kalan insanlar arasında bunu yapan tek kişi yine bendim. İnsanlar oraya kadar gelip bu güzelliği niye kaçırır hiç anlamam. 


Keşke kuş seslerinin senfonisini de ekleyebilsem fotoğrafa ve etraftaki çam kokusunu. 


Göle girmek yasak ama minik bir sahili var. Kızlarla manzaranın tadını çıkardık. Ben bir ara patika yola girdim. Önce korkarım zannettim ama sonra havanın güzelliği, ağaçların kokusu ve kuşların sesi beni cezbetti epeyce yürüdüm :))


Saat 6.30'a geliyordu yavaş yavaş kulübeye dönmeye karar verdik. Gençler aldıkları oksijenin de etkisiyle yeniden uyumaya geçtiler. Ben bu temiz havayı kaçıramazdım. Kulübenin önünde kitabımı okudum. Yine kuş sesleri ve çam kokuları arasında. 
..

Boraboy Gölünün bir güzelliği de ne hat ne de net çekmiyor. Hele de iç kesimlerde hiç yok. Tam kafa dinlemelik yer. Allah yeniden nasip eder mi bilmem ama işleri ayarlayıp dört beş gün kalmak istediğim bir yer. Belli mi olur belki roman yazarım bu dinginlikte :)) 

Öğle üzeri ayrılıp Amasya Merkeze geçtik. Onlar da diğer postun konusu olsun.
Şimdilik selametle.

6 yorum:

Yüreğimin İklimi dedi ki...

çok güzel bir yermiş orada olmak isterdim...

ruşyena dedi ki...

Bayıldım... Ne güzel yer...

Neslihan Duysak dedi ki...

Roman yazmak varsa hemen git çabuk git çokca kal 😇

Gonca dedi ki...

Ne harika bir yer Zeynep, bayıldım cennetten bir köşe gibi.

deeptone dedi ki...

not aldım, giderim mutlaka, teşekkürler :)

Derya dedi ki...

Bayıldım fotoğraflara Zeynepcim, yazdıklarını okudukça canlandı gözümde ne harika bir yer aklımızda böylesi bir yere gitme fikri vardı epeydir şimdi daha da körüklendi diyebilirim ne iyi etmişsiniz otel tatilini bizde yapmıyoruz o çevreyi etrafını gezmeden tatil tatil olmuyor bizim için, buraya bayıldım notumu da aldım :)