Selamlar
Malum günden korona virüs. Ağaç ev
sohbetleri de gündemi takip etti.
Gerek medya, gerek sosyal medyanın ilk
ve neredeyse tek konusu bu ara virüs hazretleri. Gelip hayatlarımızın tam
ortasına yerleşti. Bu süreçte yetkili kişilerin yaptığı açıklamaları takip
etmek, üzerimize düşeni yapmak insan olmanın gereğidir.
Karantina yurtlarından kaçma girişiminde
bulunanları duyunca inanamadım. Bu ara malum virüs odaklı espiriler gırla
gidiyor. O şakalardan biri sandım. Ama gerek toplumun, gerek hukuk sisteminin
oy verebilirsin, aile kurabilirsin, yani “ehliyet sahibisin efendi” dediği bir
grup insan, karantinada tutulduğu yerden firar ediyor. İnanılır gibi değil. Bence
bu insanları süreç bittiğinde normal yaşantısına geri döndürmemek lazım. Kanaatimce
akli melekeleri cidden hasarlı bu arkadaşların. İnsan içinde normal normal
dolaşmasınlar. Devlet bununla ilgili tedbir alsın. Annemin böyle garip tipler
için bir tanımlaması vardı, “deli desen deli değil, akıllı desen hiç değil” yani
arkadaşlar tanımsız annemin deyimiyle. 😊
Başta bu serzenişimi dile getirmem
gerekiyordu. Ama hafta başından beri yaşadığımız süreç bana çok farklı şeyler
düşündürüyor. İç sesinizi duyar gibiyim. “geliyor yeni bir komplo teorisi”
diyorsunuz değil mi? 😊
Yok yok sakin olun bende bir komplo
teorisi yok. Allah inancım bana diyor ki “vicdansızın biri bile neden olsa bu
salgına Rabbim bize bir şey anlatmaya çalışıyor.” Benim derdim onu anlamaya
çalışmak. Zaten işin uzamanı pek çok kişi bunun biyolojik silah olma
özelliği göstermediğini düşünüyor. Çünkü biyolojik silahların öldürücü etkisi
yüksek bulaşma riski düşük olurmuş. Hem hedef kitleye zarar verebilsin hem çok
yayılmasın biyolojik silahların amacı budur. Bu şekilde üretilir, diyor
uzmanlar. Bence mantıklı. Ama dediğim gibi velev ki öyle bile olsa, Yaradan bizi
uyarıyor. “Bir dur, evine dön, önce bedenini temizle, sonra otur tefekkür et. Bu
şekilde ruhunu da temizle. Çok kirlendin “ diyor bence.
Ellerinizi iyi yıkayın diyor. hepinizin elinde mazlumun kanı var. Hem sadece kişisel temizlik yetmiyor. Hani şu sadece “kendine
müslüman” olanlar var ya, onlara da diyor ki, kurtulacaksanız hep birlikte
hareket etmek zorundasınız. Birlikte hareket etmezseniz kurtuluş yok. Yani Suriyeli,
Afganlı, Pakistanlı, Doğu Türkistanlı, ateşlerde yanarken, onların altlarından
vatanlarını, üstlerinden evlerinin çatısını çekip alırsanız, sizi evlerinizden
çıkamaz hale getiririm. Bir araya gelip güzel şeyler yapmazsanız, aranıza
mecburen en az bir metre mesafe koymak zorunda kalırsınız diyor.
Salgın öncesi dünyayı hatırlayalım. Birbirini
boğazlamak için “bir Sırp gencinin, Avusturya-Macaristan veliahtını vurmasını”
bekliyordu. Kaldı mı o gerilimlerden eser. Herkes canının derdine düştü. Umarım
dünya yaşadıklarında ders çıkarabiliyordur.
Umutsuz olmak bize yakışmaz. İnsandan
umudu kesmem ben. Güzel günler mutlaka gelecektir. Kendi adıma o günleri
görmeyi umuyorum.
Bu korona gündemi beni de
etkisine aldı sanırım. Şehit yavrularımıza verdiğim sözü unuttum geçen yazımda.
Çok mahcubum. Cuma kardeşe dua etmeyi ihmal etmeyelim olur mu.
Sağlıcakla kalın. selametle...
5 yorum:
Ben de bugünlerde evde kalmak-koronavirüs-ne olacak bu dünyanın halı yazıları yazıyorum hep, ne olacak böyle bilmiyorum... :( Evde olduğumuz bugünler, blog'ları keşfetmek için güzel bir fırsat olabilir... Bir de bol bol kitap okuyorum tabii :)))
tanımsızlar :) deli desen değil, çokoş sözmüş :) korona vurdu bi de sen vurdun yaniii, fena çarptın yüzümüzeeee :) ama doğru diyon seeen :)
Mert Bey sanırım bu virüs hepimize hayatın anlamını yeniden öğretecek. evlerimizden her anlmada arınmış ve sağlıkla çıkarız inşallah saygılar
sevgili deep, o kaçakları ne yapmalı bilemedim yani. insanlık haddini çok aştı. bilim teknoloji o kadar gelişti ki insan dünyanın dışına çıkıyor. orada çalışma yapıyor ve geri dönüyor. bu gelişmeler insanda her şeye gücüm yeter yanılgına neden oldu. kansere çare ararken gripten ölüyoruz. çok ibretlik nereden baksan sevgiler
Insaallah gerekli dersi alırız bu durumdan cümlemize akıl tokmağı olsun
Yorum Gönder