Selamlar
Kayseri'de kitap fuarı zamanı geldi. Bu gençler fuar öncesinde iki defa kermes yaptı. Kütüphanemize yeni kitaplar almak için bütçe oluşturdular.
Fuarın ilk günü düştük yollara. Çok güzel, çok keyifli bir alış veriş oldu. Taşımaktan yorulacak kadar çok kitap aldık. Tamm 77 adet. :)
Onlar kütüphane melekleri. Nazlı ve Elif Sude. Geçen yıldan beri kulübün işleri sayelerinde saat gibi işliyor.
Cumartesi günü ailece fuar alanında geçirdik. Beyhan BUDAK, Nurullah GENÇ, Mehmet Emin AY, Mete YARAR, sırasıyla konuştu.
Beyhan BUDAK'ın söylediği en ilginç şey, "sizde bir yetenek varsa ve bunu kullanmıyorsanız, size çok ciddi yük olur. Hem psikolojik hem biyolojik rahatsızlıkların arkasında yatan en önemli faktörlerden biridir." dedi.
Uzun zamandır kendimi sıkışmış hissediyorum. Ben depresif olamam, Bünyeme ters. Fakat içinden çıkamadığım bir sıkışmışlık hissi ile mücadele ediyorum. Çok insandan yazmamla ilgili telkin alıyorum. Ben her seferinde bundan kaçıyorum. Yüzleşmem gereken bir durum var belli ki. Ya insanların bende gördüğü kişiyim ya da benim kaygılarım gerçekçi. Bununla yüzleşmem gerekiyor sanırım.
Nurullah Genç; Yağmur'un şairi. Şair inceliği ve taşıdığı dava adamı ruhu, dinleyen herkesi etkisine alan nefis bir konuşma yaptı. Dünyada zulüm bu kadar pervasızken, mazlum bu kadar çaresizken, "bu dünyaya ne lazım" diye sordu. Ne Amerika, ne Rusya ne Çin... Bu dünyaya bizim milletin adaleti lazım" dedi.
Gençler bu değerleri neredeyse tanımıyor. Tanıyanlarda günlük siyasi çekişmelerin gözlerine çektiği perdeden bakıyorlar. Hiç unutmam Fatma BARBAROSOĞLU Hocam, lütfedip, bize zaman ayırdı. Digital ortamda buluşma sağladık. Fakat bir grup öğrencim, Yeni Şafak'ta yazıyormuş ama diye dudak büktü. Bu körlük bizi eksiltiyor, malesef.
Pazar günü evde büyük temizlik hareketi vardı. Balkonda uzun süredir planladığım değişikliği yaptım. Bu kanepe Şüheda'nın odasındaydı. Balkonda daha konforlu bir alan istiyordum. Epey yorucu oldu ama içime sinen güzel bir mekan oldu.
Knut Hamsun'un, Açlık kitabını okumaya başladım ama işler yoğunlaştı, istediğim hızla okuyamadım. Bu hafta sonu bitirmeyi hedefliyorum.
Yeni keşfettiğim iplerden şiş örgüleri yapmaya çalışıyorum ama o konuda da ilerleme kaydettiğim söylenemez.
Örgüde farklı teknikler denemeyi sevdiğimi hep söylüyorum zaten. Çok farklı başlanan ve devam eden klasik bir yelek örmeye çalışıyorum. Ama henüz çok fazla ilerleyemedim.
İşlerin çok olmasından dert yanıp kendine yeni işler icat eden biri varsa o da benim. Fare giremediği deliğe kuyruğuna teneke bağlar demişler. Ben de bir grup oluşturdum, Tarık Tufan okuyacağız. :) Evdeki kitapları döktüm. Bu işe bizim Vanilya Hanım bile çok heyecanlandı. :)
Burada güzel insanlardan söz etmeden geçemem. Grup 10 kişiden oluşuyor ve ilk kitabımız, Sen Kuş Olur Gidersin. Benim canım grubum imeceyi kurdular hemen. Kitaplar sipariş edildi. Öğrencilerime hediye edilecek. 💓
Dünyayı güzellik kurtaracak.
Dünyayı karanlığa boğmaya niyet eden rezil Amerika ve kan emici vampir Siyonistlerin inadına, okumaya, öğrenmeye ve üretmeye, birbirimizi sevmeye devam edeceğiz.
Zulme karşı tutumumuz kalbimizde büyüttüğümüz buğz. Mazluma dua edip, zalime karşı elimizden geldiği kadar alış verişlerimizde hassasiyet göstererek işgalci rezillerin keselerine katkı vermeyeceğim.
İnsanlar, "Hitler'e sempati duyacağım aklıma gelmezdi" demeye başladı. Allah beni bu söylemi sahiplenecek ruh kirliliğinden korusun. Mümkün değil böyle düşünmem. Fakat Hitler zalimi nasıl rüsva olduysa, çağın faşistleri, kan emici vampirlerinin de rezil rüsvaa olduğunu, Mescid-i Aksa'nın özgür kaldığını görmek nasip etsin bize.
Şimdilik selamaetle...
2 yorum:
En sondan başlayayım; zulüm ne olursa olsun istenmez, desteklenmez yapana da sessiz kalınmaz. N eyazık ki küçücük bir ülke dünyada at oynatıyor, istediğini yapıyor karşısında milyonlarca nüfus müslüman ülkeler sus pus. yapacağımız tek şey güçlü olmak ama biz bile içimizde birbirimizi yiyoruz.
Gençlerin yaptıklarına bayıldım, onlara yol gösteren böylesine bilinçli öğretmenleri olmasına ayrı bir seviniyorum. Branş öğretmeni olsaydım senin gibi olurdum sanırım, matematik, fen gelir geçer insanlık öğretmeliyiz her yaştan çocuğumuza.
Güle güle kirletin o tatlı evinizi!
geçen sene de gitmiştin de miii :)
Yorum Gönder