Selamlar
Bu hafta sonunu, ömrümce unutmam mümkün olmayacak sanırım. Ben üniversiteyi ailemin yanında okudum. Öyle yurt ya da öğrenci evi tecrübem yok yani. Okul bitince de hemen evlendim. Tüm tatillerimi ailemle yapmıştım. Sahip olduğum her şey için olduğu gibi, ailem için de her zaman şükürler olsun. Varlıklarını dünyalara değişmem ama ara ara, bu kız kıza gezmelerim hiç olmadığından içimde bir burukluk olmuyor değildi. Mevlana Hazretleri " her nasip vaktine esirdir" diyor. Bende 47 yaşımda, böyle bir zamanı yaşayacakmışım demek ki. 😊
Hep bahsederim, bilenler bilir, benim farklı şehirlerde yaşayan, etkinlikler düzenleyip, hediyeleştiğimiz, bunların dışında ise artık, çok rahat ve samimi bir şekilde günümüzü paylaşabildiğimiz harika bir grubum var. Meşhur bilim insanı, "zaman izafidir" diyor. Bu grup sayesinde bende diyorum ki, "mesafeler de izafidir." Aralarında kilometreler olsa da, insanlar birbirlerinin yüreğine değebilir. Bu grupla geçirdiğimiz yıllar, ispat için yeterlidir zannımca.
Hep hayal ederdik, keşke buluşsak, derdik. Nasip olacaksa, engeller ortadan kalkmak için sıraya girermiş. Bu defa da öyle oldu. Ortalama üç haftadır devam eden, planlamalar, "o gelir, bu gelemez, şu olursa gelirim, bu olmazsa gelemem," muhabbetleri sona erdi ve nasibinde olanlar, yola çıktı. Tamam bütün grup değil belki ama yine de bu bir ilk. Belki bir gün, tüm ekiple olur. Neden olmasın. 😊
Birazda gezimizden bahsedelim Bu, Sevgi. Diğer postta bahsettiğim, beraber dizi seyredip, runner ördüğüm can. İkimiz, cuma günü mesai çıkışı, attık kendimizi, Konya otobüsüne, çıktık yola. Seferin, çok eğlenceli olacağı, ilk dakkadan belli oldu. :) Mola yerinde gördüğümüz çiçeklerden, fide (ç)alarak, başladık. O değil de, biz eylemi gerçekleştirdikten az sonra, gördüğümüz uyarıya bakar mısınız. 😅
Hhahahahah. Neyse, suç aletlerini ortadan kaldırıp, ortamı usulca terk ettik. :)) Gerçi uyarı bize değildir, sonuçta biz o fideleri çoğaltmak için (ç)aldık, değil mi ama :)))
Gece indik, Konya'ya. Grubun, Konya ayağındaki, sevgili Neslihan namı diğer Alonenes, bizi otogardan aldı. Bizden önce, grubun patronu Nilgüncan inmişti. Güle oynaya, Nesli'nin evinin yolunu tuttuk. Canım arkadaşım, mesaisi olduğuna çok üzüldü. Kıza rahatsızlık vermek istemediğimiz için bir otel ayarlayalım diye düşünmüştük. İyi ki, Nesli'yi dinleyip, otel işine hiç girmemişiz. En azından akşamları dolu dolu birlikte vakit geçirebildik.
Cumartesi günü, mesaiye gitmeden bizi, Sille'ye bıraktı, Neslican.
Sille, merkeze 7-8 km uzaklıkta, 5000 yıllık tarihi olan, eski bir yerleşim yeri. DSİ'nin baraj gölü var. Çevresi güzel düzenlenmiş. Gölün çevresinde tur atıp, kahvaltıya geçtik. Dost meclisinde olunca, yediğin her şey insana lezzetli gelirmiş. Gayet keyifli ve uzun uzun kahvaltı ettik. Sonra vurduk kendimizi, aşağıya kasabaya doğru. Belediyenin bir otobüsü vardı ama 17 dakika beklemek gerekiyordu. Zaten yürüsek bile benzer zamanlarda kasabaya varabileceğimizi öğrenince, tabanvaylar harekete geçti :)) Nilgün, Sevgi ve ben, cumartesi günü 18 bin küsür adım atmışız. 😱 :))
İlk durağımız, Zaman Müzesi oldu. Eski bir şapelmiş. Sütü kesilen anneler, buraya gelip, bebeklerini emzirirmiş. Sütlerinin çoğalacağına inanırlarmış. Bakımsız kalmış zamanla ama belediye sağ olsun, el atmış. Vizyon sahibi biri var belli ki, belediyede. Restore edilen bina, Zaman Müzesi adı altında hizmet vermeye başlamış. Bunları nereden mi biliyorum. Müze görevlisi işini çok iyi yapan biri. İlgilendiğimizi görünce gelip, süreci anlattı. Ayrıca eserler hakkında bilgi verdi. Mesela bu, usturlap. Görevli abinin deyimi ile çağının bilgisayarı.
Müzede, farklı zamanlarda kullanılan, saat ve takvimler var. Hepsi birbirinden güzel. Hatta Roma döneminden kalma, güneş saati bile var. Bir dolu fotoğraf çektim ama hepsini paylaşmam imkansız. Konya'ya yolunuz düşerse, görmeden geçmeyin derim.
Duvarlarında, zamanla ilgili ayetler var, müzenin. Asr süresi. Her okuduğumda, beni sarsar. Ziyanda olanlar zümresinden olmaktan, Allaha sığınırım.
Zaman Müzesinden sonraki durak, Aya Eleni Kilisesi. M.S.327 yılına dayanan bir tarihi var. Çok güzel bir ibadethane. Ayvalık'ta ki, Taksiyarhis Kilisesine benziyor biraz.
Sevgi ve Nilgün, kilisenin kapısında sanatsal bir çalışma yaptılar. Paylaşımı hak etti fotoğraf yani :)))
Kahve içtiğimiz, mekanın karşısında, Çay Camisi var. Kasabanın yerleşim yeri olduğu dönemlerde, müslüman ahalinin kullandığı camiymiş. İbadethanelerin huzuru gerçekten çok başka .
Ahşabın sıcaklığı hiçbir şeyde yok sanırım. Güzelliğe bakar mısınız.
Sille'nin tarihini, eski zamanlardaki sosyal yaşamı, gelen ziyaretçilere gösteren küçük ama sevimli bir müzesi var. Camiden sonraki nokta, o müze oldu. Çok güzel eserler, fotoğraflar var. Ama tek fotoğrafla geçmek durumundayım. Malum günün ana fikri, müze ziyareti değil. :))
Sille turumuz bitince, minibüsle merkeze döndük. Gruba, Eskişehir'den katılan arkadaşımız, Gonca ile buluşup, Mevlana Hazretlerini ziyaret ettik. O meşhur yeşil kubbede, restorasyon çalışması vardı. Ama dergah ziyarete açık. Mevlana'dan sonra, Şems Hazretlerini de ziyaret ettik. İki türbe arasına bir parantez açıp, Aziziye Camisinden söz etmek istiyorum.
Tarihi 1867 yılına dayanıyor. Sultan Abdulaziz'in annesi tarafından yapılmış. en bariz özelliği, pencereleri kapısından daha yüksek. Araştırdığımda barok tarz mimari ile yapıldığını öğrendim. Seyri güzel bir manzara olduğu kesin. :)
Bütün gün, tabana kuvvet gezince, güneşin batışını sokaklarda yakaladık tabi. Şems Hazretlerine doğru yürürken, gün yavaş yavaş alçalmaya başlamıştı.
Meşhur Alaattin Tepesinde, ev sahibemizle buluşup, başka bir meşhuru ziyaret ettik. Peki nedir bu meşhur, elbette "etli ekmek" :)))
Etli ekmekleri hüplettikten sonra, Meram'a kahve içmeye geçtik.
Gün bitmedi tabi ki. Kız kıza gecenin sonu, elbette pijama partisi. 😍
Çok yakında pazar gününün hikayesi ile geleceğim. Şimdilik bu kadar, selametle...
9 yorum:
Ne güzel Konya'ya gidip çok güzel vakit geçirmişsiniz. :) Konya benim memleket ama birkaç günlüğüne gittiğim için akraba ziyaretinden başka şeye vakit kalmıyor. Vakit olsa da arkadaş yok gerçi. En azından ailemi iyice göreyim diye evden çıkmıyorum. :)
Sille çok güzel bir yer. Bir kez gitmiştim ben de. Etli ekmeği çok severim, her gün yesem bıkmam sanırım.
Sevgili Duygu, sana memleketini gezdirmiş gibi oldum öyleyse 😅 sevgiler
Ne güzel olmuş bu buluşma ki konya da en sevdiğim şehirlerden
biri. gerçi 1 kez o da 19 sene önce gitmiştik bizde kız kıza. O ZAMAN ÖĞRETMEN EVİNDE KALMIŞTIK 1 HAFTA. o zamanlar bu kadar turistlik mekanlar da yoktu. gezi başı bendim tabi ki :) tüm gezilecek yerleri sıraya sokmuştum. Sille iyice köy gibiydi ama gitmiştik yine de . yaz sonu olduğundan tarhana yapıyordu herkes. hala unutamam o gezimizi.
En son üç sene önce ailemle gitmiştim Konya'ya. Sille, o zamandan, bu zamana bile değişmiş. Buketcim, Konya'ya gitme vaktin gelmiş canım 😅 sevgiler
Ne güzel yapmış da buluşmuşsunuz... Hiç görmediğim ama çok merak ettiğim Konya'yı sizlerle birlikte görmek hoş oldu.
Ne kadar güzel bir gezi olmuş, Konya bizim de planlarda var bakalım ne zaman kısmet olacak, ama sizi kıskanmamak da elde değil yani :) çok iyi yapmışsınız. Tüm fotoğraflar harika ama Kilise fotoğraflarına ayrıca bayıldım, ahşap konusuna katılıyorum çok farklı bir sıcaklığı oluyor bizim burada da var Kale'ye çıkarken bir cami o da böyle hem sade hem ahşap o kadar huzur dolu ki, daha nice gezileriniz olsun Zeynepcim :)
selamlar Ruşyena. Konya seni çağırıyor demek ki. gitmelisin bence. çok güzel bir şehir. sevgiler
selamlar Derya, ben bile beni kıskandım, o kadar farklı ve güzel bir tecrübe oldu yani :))) konya çok güzel, gidin, pişman olmazsınız. :)) sevgiler
her şey çok keyifli, özeliikle yemekler :)
Yorum Gönder