Kalkandelen - Alaca Cami

 

Selamlar 

Fotoğraflar tersten yüklenmiş ama onu düzeltecek durumda değilim malesef. Yine hayat bir maraton koşusuna döndü. Tevafuk mu bilmem geçen gün bir arkadaş, geç kalma hissi ile alakalı araştırma projesi için hazırlanan anketi göndermişti. Ben geç kaldım hissiyatında değilim ama çok hızlı koşmak zorunda olduğumu düşünüyorum. Zaman azaldı sanki. halbuki yavaş yaşamak tercihim.

Kendimle ilgili çok konuştum sabah sabah. Şu güzelim camiye bakın siz. İki kız kardeş çeyiz paralarını vakfederek yaptırmışlar. İçi dışı sanat eseri. Tur programına uymak zorunda olmasak burada tam bir gün vakit geçirip, 5 vakit namazı burada kılmayı isterdim. 

Eski camilerdeki bu pencere mantığına bayılıyorum. İnsana büyülü bir atmosfer hissi veriyor. 

Sadece içi değil dışı da muhteşem. Bahçesi çok temiz ve bakımlı. İlgilenenlerden Allah razı olsun. Göz kamaştırıcı bir yer. 

Çekinmeyin siz buyurun camiyi doya doya gezin ben okula gideceğim birazdan. :)))) 

Şimdilik selametle....

Ohrid Günü

Selamlar

Ohrid sabahı ilk iş tekne turu oldu. Hava serinken keyifli bir tekne turu oldu. 

Ardından Ohrid sokaklarında gezdik. Ohrid'in müzesiymiş. Malesef içini gezemedik. Eski Osmanlı mimarisi hakkında bilgi verdi yerel rehber. En ilginç bilgi, mutfağın yangın riskine karşı en üst katta yapıyorlarmış. Böyle hayatın içinden çıkan yaşanmışlıkların sonucu oluşan tecrübe kokan kararlar doğru kararlar oluyor. Şu an bakın tüm villa ve bahçeli evlerde mutfak kesin alt kattadır. Gerçi malzeme farkından dolayı da olabilir ama yine de çok pratik bir önlem.

Bölgenin en önemli Hristiyan ibadethanesi. Ohrid'in Aya Sofyası....

Hiç kimseyi değil ama bu kapıdan girilen evde oturanları kıskanırım sanırım. İnsana hikaye yazma arzusu veriyor....

Ohrid'e gelip inci almadan gidemezdim. Kızıma, kendime ve kardeşime aldım. Benimki klasik oldu ama kızlara Ohrid İncisinin yamuk yumuk halini aldım. Öylesi makbulmüş. 

Bu hafta geziyi bitirip, yeni planlamalar peşine düşeceğim inşallah. Malum okul açıldı.

Selametle....

St. Naum

 

Selamlar

Tatili yazmayı bitiremeden okul açıldı :)) hızlıca fotoğrafları paylaşacağım. Blogta kalsın hatırası istiyorum çünkü. 

Akşam güneşine denk geldiğimiz için daha da mı güzel göründü gözümüze bilmiyorum ama burası Ohrid Gölünü besleyen kaynaklardan biri. 

Bu güzel tepede yine Hristiyanlara göre kutsal kabul edilen bir mabed var. St. Naum Manastırı. 

Manastır tavus kuşları ile ünlü. Kuyruğunu açsın diye çok bekledim ama nazlı şey açmadı :)) 

birinci günü henüz bitirdim. :))) İlk gün hem çok yorucu hem de çok güzel geçti. Ohrid'e kaldık. Çorba içelim dedik ama çorba bir faciaydı. Ama aç kalmadık. Yemekler hiç fena değildi. 

Selametle 

Manastır Sokakları

 

Selamlar

Müzeden sonra kendimizi sokaklara attık. Sondan başlamış gibi oldum ama eski şehir sokaklarında yaptığımız yürüyüşün sonunda İshakiye Cami'sine geldik. Cami kapalıydı malesef içine giremedik. Şadırvan'ın güzelliğine hayran kaldık.

Emin değilim ama sanırım Manastır yazıyordur burada hahahahaha

Meşhur bir balkan türküsü var hani. "Manastır'ın ortasında var bir havuz, canım havuz. Bu yurdun kızlar hepsi de yavuz....." diye başlayan. Türkü de geçen havuz işte bu havuz :)) Malesef boştu ama....

Bitola Saat Kulesi

Şirok Sokağı....

Gezdiğim sokağın adı Şirok Sokağı'ymış. Manastır'ın en meşhur çarşısıymış. Hakikaten çok sayıda mağaza vardı. Acelemiz olduğu için uğrayamadık ama mimarisi ve balkonları saran çiçek manzaralarını çok sevdik. 

Bundan sonra yolumuz Ohrid'i besleyen kaynaklar oldu. 

Şimdilik Selametle