Pages

9 Ara 2018

pazar aşkına :)


hayırlı sabahlar
benim için pazar tembellik demek :)) o yüzden pazar gibi olmayan bir pazara uyandım aslında. ama yinde de mutluyum. sevdiğim arkadaşlarım akşama bana gelecek, hazırlık yapmak çok keyifli o yüzden. burada hiç bahsetmedim ama ben 6 aydır diyetteyim. kendimi boşlamam bana korkunç kilolar olarak dönmüştü. bu sorunla mücadele edip çok şükür bir noktaya getirdik. konu niye buraya geldi. sabah artık çok erken kalkıp kahvaltımı ediyorum. hayattaki en büyük yanlışımdan kurtulmak adına. bu sabahta erkenden uyanıp kahvaltımı ettim. kitabımın son 30 sayfası kalmıştı. onu bitirdim. akşamdan yapıp dondurucuya koyduğum kurabiyeleri pişirdim. aslında dediğim gibi bugün işim çok misafirim gelecek akşama ama bu kitabın düşündürdüklerini yazmadan geçmek istemedim.




bende gençken etkilenmiştim birkaç "izm"den itiraf ediyorum. ama 40 lı yaşlarım bana öğretti ki insan aklının ürettiği hiçbir "izm" insanın derdine çare değil. Mısırlı bir yazar Neval SEDDAVİ. ilk defa okudum. edebi olarak çok başarılı mı tabiki hayır. daha nitelikli kitaplar okudum. ama anlattığı hikaye biz steril hayatlar yaşayan insanlar için, birazda vicdan sahibiysek oldukça sarsıcı. ölüme mahkum edilmiş bir fahişenin yaşadıkları üzerine kurgulanmış bir kitap. konu daha çok okunsun diye tiksinç bir üslupla yazılabilirdi. bu basitliğe düşmemiş olması çok güzel. Ama kitabın bakış açısına katıldığım söylenemez. kahramanımız Firdevs'in yaşadıklarına bakınca, onu ölüme götüren davranışı çok anlaşılır. buna itirazım yok. benim itirazım yazarın, Firdevs'in seçimini kutsaması.
işte başta söylediğim insan aklının ürettiği izmlerin bize çare olamaması burada devreye giriyor bence. şiddete tacize tecavüze hayatı boyunca maruz kalan bir kadın, birini öldürmeyi seçebilir. biz üçüncü şahıslara burada düşen, onu bu hale getiren sistemin sorgulamasını yapmaktır. şiddet gören bir kadının şiddet uygulamasını kutsamak değil. işte insan aklı sadece bunu üretebiliyor. geçenlerde haberlerde seyrettim köpeğini döven adamı hayvan severler toplanıp dövmüş. davranış aynı. Taif''te taşlanıp yaralanan Peygamberimiz kendisini yaralayan insanlar için Rabbinden merhamet diledi. çünkü O nefsinden gelenle hiç konuşmadı. vahiyle desteklenen ruhuydu her zaman konuşan. bizimde kadın erkek hepimizin ihtiyaç duyduğu şey işte bu bence. köpeği döveni döven insanlar, evlerine mutlu mesut gittiler. köpeğin intikamını almışlardı çünkü. fakat aslında köpeği döven insandan zerre farkları yoktu. çünkü ikisi de nefsinin oyuncağı olmuştu. Rabbim bizi nefsimizn şerrinden korusun.
ikinci itirazım kitaptan çok, bu kafalarda insanlara. tarihin her devrinde ve her yerinde yaşanan kadını aşağılama, onu hor gören ve ona meta gibi davranan zihniyet, sanki sadece bir coğrafyaya ve sadece bir inanç biçimine has gibi sunulup sevis edilmesi artık mide bulandırıcı hale geldi. biraz tarih bilmek ve iyi niyetle yaklaşmak gerçeği görmek için yeterli zannımca.
selametle...

4 yorum:

ezgi dedi ki...

Oh leziz gözüküyor kurabiyeler, ellerinize sağlık..

Ne kadar güzel bir noktaya değinmişsin. Aslında iyi niyetle, temiz bir niyetle çözülmeyecek hiç birşey yok ama vicdanını susturanlarla dolu heryer...
Sevgiyle kal

mavilale dedi ki...

tesekkür ederim ezgicim. bize izmler değil temiz bir yürek lazım sadece

Urfa Tutkunu dedi ki...

Ben izm'lerden fayda geldiğini hiç görmedim bugüne kadar. Gerçek inanç ve temiz niyetler yeter dünyaya:)

mavilale dedi ki...

her izm insan aklının ürünü ve insan aklı hep kusurlu