Pages

23 Ağu 2024

Yaz Dönemi Kitaplarım


Selamlar
Yaz döneminde okuduğum kitaplarla geldim bu defa. Hatırladığım kadarıyla birkaç cümle ile değineceğim. Bir Çift Yürek malesef geç kaldığım kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. Kendi doğasından uzaklaşmış, güya medenileşiyorum derken kendinden özünden uzaklaşmış insana Mutant diyen bir halk ve onların yolculuklarına eşlik eden beyaz bir kadın. Muhteşem cümleler okuyorsunuz. Mutant insan ve gerçek insan ayırımı çok güçlü bir ayırım. Mutant insanın adaleti kendi çıkarlarına göre malesef. 10 aydır kan emicilerin vampirlere rahmet okuttuğunu görüyoruz ama mutantlar ne kahvelerinden ne kolalarından vazgeçemiyor.
 

Öğrencilerimle kurduğumuz grupla okuduk La Sonsuzluk Hecesi'ni. Benim dördüncü okumam sanırım. İyi ve kötünün mücadelesi, asi ile hata yapıp tövbe edenin arasındaki farkı ortaya koyan, şiir tadında bir okuma. Severim Nazan Hoca'yı zaten. 


Okuduğum sarsıcı distopyalardan biriydi. Faşizmin bu kadar normalleştiği bir distopya  okumamıştım. Faydasız diye bir tabir var ve bir faydasızsan nefes almaya bile hakkın yok. Bir yandan da Kurtların parçaladığı masumlar. Kitabı okurken, Amerika'da bulunan tüneller geldi aklıma. corona virüs'ün bağışıklığı düşük zayıf insanları öldürdüğü aklıma geldi. Hele emeklilik sitemlerini okumak tüyler ürperticiydi. Okuyun derim. 


Şeyma Çekici'yi sosyal medyada severek takip ediyorum. Okuduğum ilk kitabı. küçük bir ilçedeki, küçük insan hikayeleri... Kimi hüzünlü, kimi gülünç insan hikayeleri. En aklımda kalan, ekmeği bile yıkayan kadının kocasının dramıydı :) 


Sosyal mecraların hayatımızdaki yeri üzerine ürkütücü bir kitaptı. Toplamda 8-9 farklı karakterin hikayeleri dönüşümlü anlatılıyordu. benim için sıkıntı, hikayeleri en fazla 5 sayfalık aralıklarla anlatım, tekrar dönüş yapmasıydı. gerçi beni zorladı ama sosyal mecralar dikkat süresini azaltmışken aslında iyi taktik. 


Tatillerde böyle sevimli kadın hikayeleri okumayı tercih ediyorum. Bu defa da Auestın ve Emma benimle birlikteydi. Bu çılgın kızın burnun ucunu görmeyen halleri çok sevimliydi. :)


Son bitirdiğim kitap. Baba faktörünün kişiye ve hayatına etkilerini çok güzel anlatmış. Hem de babalar size mesajım var diye bağırarak değil, Usul usul, dikkatli okuyucuların gözüne ve kulağına seslenmiş. Çok severek okudum.

Şimdilik yaz kitaplarım bu kadar. Yaza dair yazmaya devam edeceğim.  Görüşürüz. 

15 Ağu 2024

Tatil Dönemi Hedefi Varan 1


Selamlar
Tatil bitmek üzere, hangi hedeften bahsediyorsun diyebilirsiniz. :) Demeyin ama. İstediğim kadar aktif olamadım blog yazma konusunda ama hedefime hizmet eden çalışmalar yaptım.:)  Uzatmadan söyleyeyim. Hobi malzemelerimin olduğu çekmeceleri elden geçirerek, yeni ipler almadan, elimdekileri eritme kararı almıştım. Seminer döneminde, kağıt ve rafya iplerle çalışmaya başladım. 
Geniş bir çeperi olan hasır şapka ilk ürünüm oldu. acele edip kolalamadan fotoğrafladım ama enteresan bir çalışma oldu. Severek kullandım tatilde. 


Motifleri geçen sene örmüşüm. Bir kaç motif eksikti ama çoğunluğu örülmüştü. İnstagramda genellikle pamuk iple örülen çantayı kağıt iple denedim. Sonuç çok kullanışlı oldu. Fotografı çektiğimde Şükrü Erbaş'ı okumaya niyet ettim ama hala başlayamadım. O yüzden malesef sadece dekor oldu bu defa kitabım :)


Şapka ve çantadan sonra artan minnacık bir kağıt ipim kalmıştı. sevimli bir supla yapayım dedim. Çok güzel olmamış mı :))


Kağıt ip macerası bitmedi ama araya rafya iple deneme yaptığım bir sepeti alayım istedim. Rafya ipim vardı ama hiç örmemiştim. Sırf denemek uyduruk bir çalışma yaptım. Uyduruk
dediğime bakmayın gördüğünüz gibi son derece de işlevsel oldu :))


Rafya ipte ustalık eserim bu amerikan servis oldu. Gülcan Volkan Duran isimli you tube sayfasında görünce denemek istedim. Benim rafya ipim daha inceydi. Bu nedenle kadının yaptığı kadar muntazam olmadı ama vaktim olsa kalın rafya alıp, sofra takımı yapabilirdim. Yine de belli olmaz. bu sene dersim az belki cesaret ederim. Belli mi olur. :)
La Sonsuzluk Hecesi, benim en sevdiğim kitaplardan biridir. Alt sınıflardan oluşturduğumuz okuma grubu ile yeniden okudum. Çocuklarla yaptığımız buluşmadan bahsettiğim zaman detay veririm. Kısacası kitap bu defa dekor değil. :) 


Persian Tiles Bşanket'in motifini grupça denemiştik. sanırım iki ya da üç yıl olmuştu. Öyle atıl kalmasına içim elvermedi. Severek kullandığım bir çantaya dönüştü. :) 


Eşime ördüğüm ilk Norveç Kazak acemiliklerle doluydu. Ağız tadıyla giyemedi. Ben de ikincisini ördüm. Diğer kazağı da sökmüştüm. İpleri değerlendirmek için atkılar, bereler ördüm. Yazın sonu kıştır. Böyle hazır hediyelik malzemelerin hazırda durmasını seviyorum. :) Gülşah Bere olarak geçiyor. Rawerly'de açıklaması var. 



Bu da benim meşhur tığ işi bere atkı takımım. Özellikle deprem döneminde çok ördüm bu takımdan. hem güzel hem hızlı örülmesi açısından çok işlevsel. Bir ara açıklamasını yazarım olmadı. Anısı kalsın günlükte. 


İpi kullanılabilecek son santimetresine kadar ördüm zayi etmedim bu da kanıtıdır :) Bit takım ve bir bereden kalanla yeni bir bere başladım. son 3 sıraya ip yetmeyince mavi ipi de kullanıp, kendi tarzımızı da katmış olduk :)



Görsele boğulan bir yazı oldu. Kimseyi sıkmak istemem. Örgülerim de bitmedi. ayrıca okuduğum kitaplar ve yaz anılarımı da yazacağım. Bu hafya daha fazla paylaşım yapmayı umuyorum. görüşmek üzere.
Selametle