Pages

9 Ağu 2020

Kısa Bir Tur

Selamlar 

Aslında tüm planımız, Divriğe demiryolu ile gitmekti. Manzarasının doyumsuz olduğunu duymuştum. Ama malum korona var. Umumi her türlü binekten uzak durmakta fayda var dedik. Kendi aracımızla düştük yollara. Restorasyondan haberim vardı aslında. Yine de sonuçta dünya mirasına alınmış, bu muhteşem kapıyı olsun görmek istedim. Belki ömrümüz vefa etmez, bir daha yolumuz düşmez, fırsat bu fırsat dedik geldik kapısına 😄













Yakından bakınca, dünya kültür mirasına neden alındığını daha iyi anlıyorsunuz. bir tığ işi sever olarak yorumlamam gerekirse, kapıdaki modeller, dantel modeli olsa, çok ağırmış gerek yok deyip örmek istemeyebiliriz. Taşın bu kadar ustalıkla dantel gibi işlenmesi, nasıl bir emek, nasıl bir sabır, nasıl bir estetik algısının sonucudur. Pratik yaşam adına, estetik hazzı kaybettik, yaşamlarımız çok renksiz ve tek düze oldu sanki. hep merak ediyordum, şimdi gözümle görünce, restorasyon sonrasında, o meşhur sileueti görmek için yeniden gelebilmeyi diliyorum.

Divriğe gitmeden önce, eşimin köyüne uğradık. Aslında çok yol üstü bir yer sayılmaz. Ama hasta bir yakınları İstanbul'dan köydeki evine gelmişti, hava değişimine. Onu ziyaret ettik. Oraya kadar gelmişken, benim babaannemin de akrabası olan, bir halk kahramanı, büyük bir bey olan Mihrali Bey'in konağını ziyaret ettik. Mihrali Bey aslen Tiflis doğumlu. Kafkas halklarından Karapapak- Terekeme Türklerinden. Çok küçük yaşlarından itibaren, yaşadıkları en baba Hollywood aksiyon filmlerinden daha hareketlidir. Uzun yıllar Rus, Osmanlı ve İran topraklarında bulunmuş, bazen kanun kaçağı durumuna düşmüş, bu üç devlet içinde tehlikeli sayılmış. Ama son tahlilde Osmanlı Rus Savaşalrında büyük yararlıklar göstermiştir. Abdülhamit döneminde, tebaası ve ailesi ile Sivas'ın Ulaş ilçesine bağlı Acıyurt Köyünün yakınlarına yerleşmiş, işte bu konağı inşa ettirmiş. Bu süreçte de yine pek çok defa Osmanlı cephesinde savaşlara katılmış, en son Yemen seferinde şehit olmuştur.
Bir tarihe tanıklık eden kapıdan giriyoruz. Konak eski Türk konaklarının tüm özelliklerini gösteriyor. Alt kat haremlik, üst kat selamlık olarak düzenlenmiş. O nedenle dış kapıdan hemen girişte, selamlığa çıkan merdivemler sizi karşılıyor.


Konakta eski ahşap işlemeciliğinin güzel örnekleri var. Bu ahşap işçilik, haremlik kısmının misafir odasının tavanında.

Konağın, mutfak olarak kullanılan, kısmının çatma tavanı. Sivas' köy evlerinde tandırın olduğu, yemeğin ve ekmeğin piştiği, ev halkının yemeklerini yiyip, gündelik hayatlarını devam ettirdikleri, evlik adını verdikleri kısım. O delikte doğal aspiratör olarak kullanılıyordu sanırım. 😅
Evlikte bulunan tandır kısmı.

Konağın selamlık kısmının tavan işlemesi.



Bu da benim güzel kızım 💗
Altıgen hırka başlamıştım malum. kullanıma aldık kendisini. çok güzel oldu. Kendime de öresim var. o zaman arşivlik bir açıklama yayınlamaya çalışırım 

 

5 yorum:

deeptone dedi ki...

maşallah maşallah iyi gezmeleer :)

Lady Wednesday dedi ki...

Bloglarda burası gibi gitmediğim, görmediğim yerlerin fotoğraflanıp anlatılmasını çok seviyorum. Okuması çok keyifli bir yazı olmuş.
Kapılara ve kapı fotoğraflamaya zaafım var ve bu kapı bir efsane. Nasıl işçilik, nasıl özen. Herşeyin kolayına kaçıyoruz artık gerçekten. Kapının motiflerinden biri yaşam çiçeği gibi geldi bana ve bayıldım.
Konak gerçekten güzelmiş. Böyle eski yapılara girince içindeki ruhu hissediyor insan. Kimler gezindi o evde. Ne mutluluklar, ne mutsuzluklar yaşandıysa hepsinin enerjisi siniyor.
Eskiler sağlığa daha çok önem veriyormuş belli ki. Odanın ortasından yapılan aydınlatma vücutta stres yaratıyor diye biliyorum. Herşeyi düşünmüşler.

Gonca dedi ki...

Ayyy ne güzel. Memleketime gitmişsin :) Köken oralı ama ben de henüz bu gezdiğin yerlere gitme fırsatı bulamadım. Ne güzel gezmiş görmüşsün. Gezmelerde eğlenceler ama kendinize dikkat etmeyi de unutmayın :)))

Rumeysi dedi ki...

insanın içini ısıtan bi yazı olmuş :)işlemelerdeki emeğe ve sabra hayran kaldım. iyi gezmeler

deeptone dedi ki...

tandır en akılda kalıcı olan hihihi :)