Selamlar
Biz tatildeydik ama misafir olduklarımız çalışmaya devam ediyordu. Böyle olunca hafta sonunu böldük. Cumartesi Çorlu ve Tekirdağ'a, pazarı İstanbul'a ayırmaya karar vermiştik. Pazar günü kahvaltıdan sonra Avrasya Tüneli'ni kullanıp, çok kısa sürede Kadıköy Sahile bizi bırakacak bir araç ayarlandı ve pazar günü İstanbul'daydık.
Ulaşım kartlarımız olmadığı için, Şüheda'nın gelip bizi almasını bekledik. İskelede İstanbul Kitabevi'nde oturup, boğazın tadını çıkardık. Tahmin edeceğiniz üzerine Boğaz manzaralı ve kahve eşliğinde beklemek bizi hiç rahatsız etmedi. 😊
Kardeşim ve kızım Ümraniye'de yaşıyor. eve geçip, yemek yedikten sonra yine vurduk kendimizi yollara. Oturmaya mı geldik değil mi :))
Ortaköy Cami'sini hep uzaktan görmüştüm. İlk tercihim Beşiktaş oldu o nedenle. Cami'yi yakından görmek bir yana içine girme şansı da yakaladık. Miraç Kandili'ydi gittiğimizde. Hocanın okuduğu aşırı dinleyip, duaya katılma şansı da yakaladık.
Caminin hem konumu, hem dış görünüşü çok cezbediciyken, iç mimarisi de ayrı güzel maşallah. Gittiğim yerlerde ibadethaneleri gezmeyi seviyorum. hele camileri gezmek beni çok mutlu ediyor.
Şansımız mı yoksa bir aksilik mi vardı bilmem her zaman yanan köprünün ışıkları yanmıyordu. Kaldığımız sürece göremedik her zaman ışıl ışıl yanan köprüyü. 😟
Tüm karşıya geçişlerde ağzımın, burnumuzun donmasına, kızarmasına aldırmadan vapur kullandık. Yaza kadar yetecek deniz havası almamız lazımdı. Sonuçta Kayseri'de yaşıyoruz 😋
Şu ahir ömrümde Çırağan Sarayı ile bir fotoğrafım olmasa mıydı. hahahaha
Her gün en az yirmi bin adım attığımız, bol gezmeli İstanbul günlerinin devamını da yazacağım inşallah. Selametle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder