Pages

24 Ağu 2025

Her Şeye Rağmen Ağustos Güzellikleri 1


Selamlar
Temmuzun yoğun stres ve bana ne oluyor geriliminin ardından yolculuk vaktine geldik. Yola çıkmadan iki gün önce musallat olan kalça ve genital bölgemdeki uyuşukluk hissi ki hala devam ediyor. O hisse rağmen yola çıktık. Songül'le ilk durağımız Ankara'ydı. Gonca'nın evinde yine keyifli zamanlar geçirdik. Ertesi gün İstanbul'a doğru yola çıktık. Eskişehir'den Gönül'ü de alınca kadroyu tamamladık ve İstanbul yolculuğu başladı. İstanbul'da iki günümüz vardı. Niyetimiz dinlenip, büyük yolculuğa hazırlanmaktı ama İstanbul'da olup evde oturmak ne mümkün. Attık kendimizi sokaklara. Kardeşim de öğleden sonra izin aldı. Önce Üsküdar, sonra Kuzguncuk sonrada deniz havası alıp, ardından da kendimizi Eminönü'nde bulduk. Kaba tabirle ayağı yanmış it gibi dolandık. :))) Eve geldiğimizde yorgunluktan bayılacaktık.  




İlk durak Mihrimah Cami oldu. Önünden çok geçtiğim halde hiç gezmediğimi fark ettim ve öncelikle Mihrimah Cami'sini görmek istedim. Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı için yapılan çok güzel bir mabed. Yapandan da vesile olandan da Allah razı olsun. 


Sonraki durak Kuzguncuk sokaklarıydı. Televizyondan çok gördük malum dizilerin çekim mekanlarından. İlk defa gezmeye gelmiştim. Etrafa bakmaktan düşme tehlikesi atlatabilir insan. Sokak insanı kendine çekiyor.





Meşhur Kuzguncuk Bostanı. Karşı evlerde oturanlar varmış. Ziyaretçisi bu kadar çok olan bir mekanda oturmak bu güzelliğin kefareti sanırım. :)




İstanbul'un kedileri diye bir kavram var hakikaten. Sadece Kuzguncuk'ta değil, İstanbul'un her yerinde onların saltanatı var. Canları nasıl isterse öyle davranıyorlar. Bir yerde okumuştum; bir sokağa taşınmadan önce sokak hayvanlarının insanları görünce nasıl tepki verdiklerine bakın diyordu. İstanbul, onca olayına, onca kaosuna rağmen çok güzel insanların yaşadığı bir şehir. Kedilerin hali bunun göstergesi.







Ardından başka bir meşhur'a Tarihi Çınar Altı'na geçtik. Karbonhidratın dibini sıyırdığımız günün ardından, deniz havası da eksik kalmasın dedik. 


Vapurla karşıya geçip, Eminönü çarşısında, Tarihi Kürkçü Han'da bir dolu alışveriş yaptıktan sonra Marmaray ve metroyu kullanarak kardeşimin mahallesine geldiğimizde saat 21 civarıydı. Dışarda yedikten sonra eve bayılmaya gittik. :))) 
Ertesi gün 8 Ağustos'tu yani turun başladığı gün. Gündüz genelde son hazırlıkları yaptık. Nilgün bizi yolcu etmeye geldi. Ve büyük yolculuk başladı. Yolculuk anılarını da bir daha ki sefere anlatayım inşallah.
Selametle

Hiç yorum yok: