Selamlar
Birikmiş anıları yazmaya devam... Savaş Atları Müzesinin de içinde olduğu Hamidiye Kültür Bahçesini gezelim bugün.
Kocaman bir alan bir baştan bir başa sadece dikey yürüseniz 1,5 km. Kaldı ki geniş bir arazisi var. Gezi ekibi de çok yorgun olunca teferrüatlı gezebildiğimiz söylenemez. Mesela alanda Sivas'ın tarihi değeri olan, mimari eserlerinin minyatürleri var ama o tarafa hiç geçemedik.
Bahçe iç açıcı. Birkaç seneye ağaçlar daha da büyür ve daha keyifli bir alana dönüşür eminim.
Ayrıca kendi memleketini övüyor demeyin ama Sivas'ta kurumların gayreti mi, insanların duyarlılığı mı yoksa her ikisi birlikte mi, neden oluyor bilemem ama bu tür yeşil alanlar, mesire alanları, park bahçeler tertemizdir. Mesela yaşadığım şehir Kayseri'de aynı gönül rahatlığı ile bunu söyleyemiyorum. Sivas'ta Paşabahçe'ye gitsek, Ethem Bey'in parkına gitsek ki ona ayrıca parantez açmak lazım bence. Şehrin en merkezi yerinde park. Vaktinde özel mülkmüş. Albay Ethem Allahverdi Bey'e ait bir araziymiş. 1934 yılında emekli olunca masraflarını bile kendisi karşılayarak halkın yararlanacağı bir parka dönüştürmüş. Şimdi belediye işletiyor. Şehrin ortasında nefes alınacak çoluk çocuk ailelerin gelip vakit geçirebildiği tertemiz bir alan. Ethem Bey günümüz insanından epeyce farklı bir vizyona sahipmiş beli ki. Aksi olsa o alanı iş merkezi ya da apartman yaptırmak istese yedi sülalesini 700 yıl ihya edecek bir yer. Allah hayrını kabul etsin. Neyse biz baştaki konuyu kaçırmayalım, böylesi mekanlar tertemizdir Sivas'ta.
Konuyu yine dağıtacağım sanırım ama elimde Rasim Özdenören'in Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler kitabı var. Kitapta Rasim Hoca, "...müslüman tabiatı mahlukat olarak görür ve yaratılmış her şeye merhamet etmek müslümanın görevidir" diyor. Bu irfan dünyayı kurtaracak belli ki.
Bu ara mütemadiyen çanta örüyorum :)) Birkaç tane daha denemem var. Onları da toplu post yapacağım. Hamidiye Kültür Bahçesine giderken bu çantayı takmıştım. Bu kadar çiçeği bir arada görmüşken Frida'nın çiçeklerinin de onlarla bir fotisi olsun istedim :)
MinyaSivas'tan tek karemiz. At binmeye giderken karşımıza çıktı. Meşhur Eğri Köprü. Köprünün gerçeği Kızılırmak üzerinde. İpek Yolu güzergahında. Kitabesi yok ama Selçuklu eseri olarak tahmin ediliyor. Hala ayakta çok şükür. Biz küçükken kullanılıyordu ama artık alternatif köprü yapılıp korumaya alındı.
Bahçenin dikey geçildiğinde 1.5 km olduğu bilgisine Şale Kitap Kahve'ye gelince anladık. Savaş Atları Müzesi bahçenin bir başında Şale Kitap Kahve diğer tarafında baştan sona yürüyünce ölçmek mümkün oldu :)
Çok güzel bir mekan hem sade hem şık. Kitap alışverişi yapabiliyor. Ayrıca oturup çay kahve içebileceğiniz, entelektüel merakları olan kitap sever misafirlerinizi ağırlayabileceğiniz bir mekan. İsme özellikle dikkat lütfen Şale Kitapcafe değil, Şale Kitap Kahve 💓
Bu kısımda kitap satışı yapılıyor. Hatta epeydir takip ettiğim YKY Yayınlarından Bin bir gece masalları kitabını aldım hem de çok ucuza.
Çok keyifli bir mekan değil mi sizce de...
Bu alan oturma alanı. Gençler cheesecake söyledi. taze ve güzeldi, sevdik.
Hamidiye Kültür Bahçesi birkaç kere daha ziyaret edilmeli bence. Yolunuz Sivas'a düşerse sizde ziyaret edin ama geniş bir zaman ayırın. Hemen ceee deyip kaçılacak bir yer değil :))
Birikmiş anıların yenisi ile gelirim çok yakında.
Selametle...
hamidiye çanta bahçesiiii :)
YanıtlaSilAtları çok severim, e kitapları da çok severim. Tam benlikmiş mekan... :)
YanıtlaSil