Ağaç ev sohbetleri 25.
Haftaya girdi. Maşallah diyelim hep sürsün 😊 Bu haftanın konusunu, sevgili Deep’ten.
Sohbet konusu:
Temizlik yapmayı sever misiniz? Ev temizliği değil, mafya temizliği değil, kendimizi temizlemeyi. Eşya, çevre, insan, duygu, akıl, kalp, ruh, beden, ilişki temizlikleri yapıp kendimizi temizlemek, hayatımızda boşluklar açmak, yeniden doğmak anlamında. Beynimizi boşaltalım ki yeniden dolabilsin.
Sohbet konusu:
Temizlik yapmayı sever misiniz? Ev temizliği değil, mafya temizliği değil, kendimizi temizlemeyi. Eşya, çevre, insan, duygu, akıl, kalp, ruh, beden, ilişki temizlikleri yapıp kendimizi temizlemek, hayatımızda boşluklar açmak, yeniden doğmak anlamında. Beynimizi boşaltalım ki yeniden dolabilsin.
Sevgili
peygamberimiz, “Temizlik imandandır” diyor.” Temizliği sevmemek diye bir şey
tabiki söz konusu değil. Her sağlıklı insan gibi bende hem madden hem manen
arınmış yaşamayı severim. Bununla ilgili kişisel çabalarım elbette var.
Normalde
ev temizlemeyi çok severim. Bana terapi gibi gelir. Ama yoğun çalışma saatleri,
kişisel ilgi ve meraklarım ve en kötüsüde artık yaş almış olmamdan dolayı ev
temizliğinde bir yardımcım var. Hem böyle daha iyi oldu gibi. Abla kardeş
sıkılmadan aklayıp paklıyoruz her yeri 😊
Ben
kalabalıktan nefret eden biriyim. Öyle on tane kazak on tane pantolon bekletmem
evde. Sürekli farklı giyeceğim diye bir takıntımda yok. Giydiklerim temiz olsun
yeter. Mağaza mağaza gezen, site site dolaşan bir kadın değilim. Sezonluk
gider, ihtiyaca göre birkaç parça alırım. Onları alınca eskilerden durumlarına göre
ya yıkar ütüler birine veririm, ya da geri dönüşüme gönderirim. Kıyafet
ayakkabı ya da çanta konusunda klasik bir hatun değilim.
Benim
doyumsuzluğum hobi malzemeleri konusundaydı. Bir yünü merak ediyorsam kesin
alıyordum. Ne öreceğimi falan planlamadan. Sırf sevdim diye. 😊 ya da sırf meraktan 😊 bununla ilgili nefis
terbiyesi yapıyorum. Başardım diyemem ama yol aldığım kesin.
İnsanlar
konusunda ciddi manada seçici biriyim. Çok eskiden beri. Bu seçicilik
insanlarla mesafeli olduğum anlamına gelmiyor. Mesleğim gereği, çok fazla
insanla muhatabım. Allah kalbimi biliyor, iyi kötü herkese karşı da bir
muhabbetim var. Yani insanlara olumsuz önyargılarla yaklaşmam. Öyle olsa hayat
benim için çekilmez olur. Ama insanların beni üzebilmeleri kolay olmuyor. Şöyle
ki, kalbimin has odası var benim 😊 oraya herkesi almıyorum. Peki has odadan seni üzen çıkan
olmadı mı derseniz. Oldu tabi. Çok acı, çok yıpratıcı oldu ama malesef oldu. Fakat
benim insan konusundaki güvenli limanım olunca, kolay terk edemiyorum.
Duygu
temizliği bunlardan belki de en önemlisi. Vaktinde bir kitapta okumuştum.
Hikaye biraz uzunca, özet geçeyim size.
“affetmedikleri insan sayısı kadar bir çuvala patates koyup gezmelerini
istiyor hoca, öğrencilerinden. Nereye giderlerse gitsinler, çuvalda onlarla
gelmek zorunda.” Hikayenin sonunu tahmin etmek zor değil. Giderek ağırlaşan,
zamanla kokuşan patates çuvalı ile gezmek kolay olmuyor. “nasıl kurtuluruz” diye
soran öğrencilerine hoca, “ancak affederek” diyor. Aslında içimizde
biriktirdiğimiz her olumsuz duygu sırttaki patates çuvalı gibi. Kurtulmakta
fayda var. Hem bu dünyada her şey nasiple. Bazı insanlarla, bazı yerlerle nasip
kesildikten sonra bırakmak şart. Aksi çok yorucu ve yıpratıcı olabiliyor.
Her ay bir film bir
kitap etkinliği kapsamında okuyacağımız kitabı sipariş ettiğimi söylemiştim.
13. günün sonunda gelebildi kendileri. Bir de 7 ya da en geç 9 gün diyorlar. Söylenmek
istemiyorum ama bu sipariş beni epey yordu. Şu an elimde esir şehrin insanları
var. Öğrencilerimle oluşturduğumuz okuma grubunda okuyoruz. o da bitmeli. İnşallah
yakında biter bu kitapta.
Çorap iplerim İstanbul'dan merakımdan aldırdım can “Nilgün’e
bayıldım desenine dokusuna.
Çoraptan başka bir şey
paylaşayım dedim :) kademeli kazak bir ara fena modaydı. Bende elimdeki
angoraları değerlendireyim dedim.
Bu hafta kızım ve tatlı
arkadaşı ziyaretime geldi. o nedenle hoş bir yoğunluğum var. Bugün nöbet
telaşından sonra vizyondan kalkmadan parazıt'i seyretmeye gidelim dedik. Iyi
oldu. Yarın gösterimi bitecekmiş. Çok değişik ve üzerine çok konuşulası bir
filmdi. Aklımı toparlasam yazarım inşallah. Şimdilik benden bu kadar. Görüşürüz
efendim selametle....
Zeynep hanım çoraptan geçiş yapıyoruz aynı zamanda :) kazak muhteşem, çoraplar da öyle, temizliği severim ruhen ve bedenen, evdeki fazlalıklar, hayatındaki gereksizler derken herşeye ve heryere lazım olmazsa olmaz :)
YanıtlaSilhas oda ve affetmek çok güzeldiii. kızın ve arkadaşıyla ilgilenmen ve parazit oh güzel :) çorapsız olmaz diyosuuun :)
YanıtlaSilderyacım eş zamanlı gidiyoruz. kalp kalbe karşı derler hani :)
YanıtlaSilkızım istanbuldan alize süperwash ipi getirdi. ipe bayıldım. bulursan mutlaka al. dokusu incecik ve sıcacık hali efsane
iyi günler selametle
sevgili deep teşekkür ederim. parazit cidden değişik ve üzerine düşünülesi. sevgiler
YanıtlaSilKitaplar gelmiş keyifli okumalar :)
YanıtlaSilteşekkür ederim gonca hafta içi ancak başlayacağım
YanıtlaSilHas oda ve affetmek onceden çok takar çok üzülürdüm. Hep alttan alislar affetmeler bir daha hayal kırıklığı ...
YanıtlaSilArtık pek takmaz oldum galiba ...
Zamanla..
Kazağın bir harika olmuş ellerine sağlık . Çorap örmeyi denemedim hiç sana kolay gelsin
Teşekkür ederim canim. Insan zor gerçekten
YanıtlaSilbaksanaa, son yazımda ağaç evde, sıradanlık ve farklılık konusunu yazdım daa. bi okusanaa, bi de kaystros tyrha arkadaşımızın yazısını da okusan yaa, sıradanlığa farklı bakmışız daaa, kaytrosun yazısındaaa bu konuyu bilimsel, felsefik yönden açıklasanaa, yani isterseen ve zamanın olursa tabiii :) yorumları da oku amaa, ordakiii :)
YanıtlaSil