selamlar
geldik bir ayın daha son gününe, hatta bir yılın son gününe.:) peki aralık nasıl mı geçti. buyurun efendim.
Seviyorum:
Bu ara yıllar önce öğrendiğim iki şişle çorap örme konusunda
yeni tecrübeler denemeyi seviyorum. Yılbaşı konseptine de uyan😊
kar taneli çoraptan sonra kuzuların sessizliği adını verdiğim modeli denedim.
Hatta birkaç tane daha şablon baktım pinterestten. Ama elimde çok yarım iş
birikti. Normalde yarım işlerim hep olur. Ama benim kontrolümden çıktığını
düşündüğüm anda hobi olmaktan çıkıp, psikolojik baskı aracına dönüşüyorlar. O
yüzden, kontrolden çıkmamalı. Çok yakında bu çoraplarla ilgili bir açıklama
hazırlayacağım. 😊
Yiyorum:
Aslında yememem gerektiği kadar yediğim bir gerçek. Yeniden
kontrolsüz beslenme dönemindeyim bir türlü çıkamadım. Bu beni üzüyor. Ama
halledeceğime olan inancım hala kaybolmuş değil. İnşallah ocakta daha düzenli
beslendiğim notunu geçebilirim. Ama özel olarak ne yiyorsun derseniz, bu ara
leblebi tozlu kurabiye denedim. Yeni favorim. Benim yaptığım şekilde tarifini
yazıyorum hem bana arşiv hem size kaynak olması amacıyla. Yapanlara afiyet
olsun.
LEBLEBİ TOZU KURABİYESİ
2 su bardağı leblebi tozu
1 su bardağı pudra şekeri
1 su bardağı sıvıyağ
1 çay kaşığı kabartma tozu
Aldığı kadar un
YAPILIŞI
Leblebi tozunu ben Çorum’a kardeşime gittiğimde almıştım.
Ama sarı leblebi robottan geçirilip, leblebi tozu elde edilebilir. Un hariç
diğer malzemeleri katıp, güzelce karıştırıyoruz. Sonra unu kontrollü bir
şekilde ekliyoruz. Ben unu hiç ölçmedim. Aldığım tarifte 1,5 su bardağı demiş
ama ben genelde kurabiyelerime unu kontrollü şekilde eklerim. O malum kıvam;
kulak memesi yumuşaklığında 😊 bir hamur yoğurdum. Ben ceviz büyüklüğünde
bezeler alıp, yuvarladım. Bezelerin ortasına birer tane sarı leblebi koydum, 180
derece fırında, kontrollü şekilde pişirdim.
Eeee pişirdin de nerede foto diyeceksiniz, haklı olarak. Geçen
gün kuzenime giderken, son dakikalarda yapıp paketledim. Aceleye geldi,
fotoğraf çekemedim. Ama eşim çok
seviyor. Çok yakında yapar resimlerim. Bu ara o kadar yedim ki maalesef aralık
ayında yiyorum kategorisinde aklıma başka bir şey gelmedi.
İçiyorum
Özellikle tavsiye edeceğim bir deneyimim olmadı. Kahve
yoğunlukta olmak üzere çay ve su. Bunun dışında malum hastalık mevsimi, kendimi
kırgın hissettiğim dönemlerde ıhlamur içiyorum.
Hissediyorum
Mutluyum çok şükür. Yıllardır çalıştığım okuldan tayinim
çıktı malum. Bu on yılda biriktirdiğim dostlar, bana ayrılık hediyesi
hazırlamış. Şık bir bileklik. Zaten görüşmeye devam edeceğim insanlarla ama
düşünmeleri beni mutlu etti.
Yapıyorum.
Bir çılgınlık yapıp çiçekli pazenden kendime elbise
diktirdim. 😊 Edalı işveli köylü güzeli modunda geziyorum.
😊 ayrıca yeni yıl yazılılarla gelecek. Onlar
için hazırlık yapıyorum. Getirilen performans ödevlerini okuyorum. Bu ara iş
çoooookkkkk.
Düşünüyorum;
Düşüncelerim bu ara günlük işler üzerine. Planlarımda. Bugün
şu sınıfın yarın diğer sınıfın ödevini oku gibi, daha gündelik telaşlarım var. Ama
aralık ayında bir dolu pamuk içerikli ip aldım, Dedri Uys’ın Ubuntu adını
verdiği battaniyeyi yeniden örme niyetindeyim. Yanı gündemden çok da uzaklaştım
sayılmaz. 😊
Hayal ediyorum;
Ah o önünde
bahçesi olan minik ev hayali. Karı koca bizi bu ara fena halde sardı. Nasip olur
mu, yoksa sadece hayalde mi kalır bilmem ama fena halde kuruyoruz bu işi. Ya nasip
diyelim, hayırlısı ise olsun
Dinliyorum;
Bu ara Osman
Nevres’in “gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül” şiirine bir kitapta denk gelince, gerek şarkı gerek şiir olarak büyük keyifle dinliyorum. Tavsiye ederim.
İzliyorum;
Haftalık tek
dizim, Vuslat. Onun dışında 20 Aralıktı sanırım, arkadaşla Kadir Doğulu’nun da oynadığı
“amiral battı kaçıyorussssss” oyunu Kayseri’ye geldi. Onu seyrettik. Çok eğlendik.
Kadir Doğulu, gerçekten çok düzgün bir insanmış. Maşallah, yolu açık olsun. Oyun
1,5 saatten daha fazla sürüyor neredeyse ve ciddi efor sarf etmesi gereken bir
rolü var. Tabiri caizse bir buçuk saat boyunca bir oraya bir buraya koşturdu. Oyunun
çıkışında, bekleyenler vardı. Ve hiçbirini kırmadı. Herkesle ilgilendi. Yani orada
çıkıp; “arkadaşlar, teşekkür ederim geldiğiniz için ama çok yorgunum kusura
bakmayın” dese. Herkes anlardı. Çünkü cidden çok yoruldu. Ama O tek tek
herkesle ilgilendi. Helal olsun dedim.
Bu ara Alev
Alatlı’dan Fesuphanallah okuyorum. Aklına hep hayran olduğum biriydi zaten. Tavsiye ederim.
Ayrıca bu
ayın en güzel etkinliği sevgili Zeynep’in başlattığı 1 kart 1 kitap
etkinliğiydi. Son anda görüp katıldım iyi ki. Bana tam istediğim gibi yeni bir
arkadaş çıkmıştı. Sevgili Özlem. Bu sayede tanışmış olduk. Ona aldığım kitabı
kendime de aldım. İnşallah beraber okuyacağız. 😊
Etkinlikte bana
kitap alan ise can dostlardan hatice Hem şaşırdım, hem sevindim. Çok teşekkür
ederim canım. En kısa sürede okuyacağım inşallah.
Yılın son
gününden herkese selamlar sevgiler. Dünyanın gidişatına bakınca pek umutlu
olamıyorum maalesef, ama çıkmadık candan umut kesilmez hesabı, inşallah yeni
yıl hem dünya için, hem bizim için daha güzel bir yıl olur.
Selametle…