Selamlar
Bu minnoş, evde totosunun sığdığı her yerde keyif yapabilir. Ona her yol mübah :)) Fakat kitaplıklara zaafı olduğu da yadsınamaz :))
Nisan ayının son etkinliğini okul hemşiremiz Merve Hanım'ın katkılarıyla gerçekleştirdik. Kanser Haftası nedeniyle kanser konusunda farkındalık geliştirmek için etkinlikler yapıldı. Gençler, kanser tedavisi gören hastalara mektup yazmıştı. Biz mektupları göndermeyi düşünüyorduk ki hastane idaresi; istersek ziyarete de gelebileceğimizi söyledi.
Bizi aldı bir telaş :) Malesef, kanser tedavisi gören 11 küçük çocuğumuz da vardı. Onlara moral olmak üzere etkinlikler planlandı. küçük hediyeler ve mektuplarımızı da alıp hastaneye gittik.
Hastane personeli de, hasta yakınları da, hastalarda bizi çok güzel karşıladı. Gençler dönüşte duygu yüklüydü.
Çocuk hastaların fotoğrafını paylaşmak istemedim ama bu ziyaret güzel bir farkındalığa da vesile oldu. Malesef, sosyal medyanın zehirlemesi ile benim temiz çocuklarım, Suriyeli bir hasta ile iletişime geçmek istemediler başta. Özellikle de hazırlık sınıfındakiler. Ziyaretler tamamlanıp, dönüş yoluna geçtiğimizde en çok o hasta konuşuluyordu araçta.
Çünkü henüz 1,5 yaşındaydı. Annesi Sosyoloji mezunu, babası avukat olan bu çocuk malesef ülkesinde yaşanan kaos nedeniyle, Kayseri'de, sevenlerinden çok çok uzakta, kendinden büyük bir hastalıkla mücadele etmek zorundaydı. Annesi, yalnız ve kederli bir kadındı. Sevgiye ve merhamete çok fazla ihtiyaçları vardı. Bu acı hikaye, sosyal medyanın zehrini bir anda yok etti. İnsan olma vasfımızı, zor durumda kalana kol kenet olma vasfımızı, köklerimizden çıkardık. Benim hiçbir şey söylememe gerek kalmadan, mahcubiyetlerini dile getirdiler.
Kimsenin benim masum çocuklarımın, tertemiz zihnini faşist söylevlerle doldurmaya hakkı yok. Emin olun doğru ellerde, doğru adımlarla bir saatlik hastane ziyareti bile özlerindeki tertemiz insanı ortaya çıkarıyor. Kirletmeyin çocuklarımızı.
Matraniçka hiç yapmam ama beni her sene bulur. Bu sene de Sevgili Özge'nin gönderdiği paketten çıkmıştı. Uzun süre taşıdım kolumda. Malum bahar gelemiyordu:)
Sonunda binamızın bahçesindeki kiraz ağacı çiçeğe durmuştu. Onun dalına asıverdim. Herkesin gönlüne göre olsun her şey.
Bu hafta ESD Grubunun toplantısı vardı. Tek kitap okuyabildim. Bir solukta okunan, aile ilişkileri ve değersizlik duygusu üzerine sarsıcı bir kitaptı. Tavsiye ederim.
Yurt terliklerim sarı sarı ve çok tek düzeydi. Azıcık renklendirmek istedim. Çok sevimli oldular. Sağ terlik için bir tane daha almam lazım sanırım. :))
Madem haftada bir kere yazıyorum motif grubunda paylaştığım haftalık hedeflerimi buradan da paylaşabilirim. Hem bana da motivasyon olur.
Bu hafta;
- 1) 2 tane yurt nöbetim var.
- 2) Kütüphane Seni Çağırıyor Projesinin sunumu cuma günü yapılacak. Bu nedenle cumaya kadar o grubun işlerine ağırlık vereceğim. Sunum yapacak gençleri dinleyeceğim.
- 3) Sunum sırasında sorulan sorulara doğru cevap verenlerin arasından çekilecek kurayla bir kişiye kitap kılıfı hediye edeceğim. Bu nedenle bu hafta kitap kılıfı örülecek.
- 4) Sofi karesi örülecek.
- 5) Bir film seyredilecek.
Şimdilik planlarım da böyle. Haftaya görüşmek üzere, selametle