Boyunun ölçüsünü almaya doyamıyordu kadın. Yaşanan her şey ona hatalısın diyordu. Klişedir gömleğin ilk düğmesi hikayesi, o ilk düğme belli ki yanlış iliklenmişti. Öyle bir yerdeydi ki o düğmeyi bulup düzeltmesi de mümkün görünmüyordu
Ayrıca ; düzeltmek, neyi, kimi.
Belki de sadece olması gerekenler oluyordu. Belki de içindeki hissettiği o iyimser enerji onun bir kuruntusuydu. Öyle yapıcı, işlevsel öyle rehber vasfı olan bir insan hiç olmadı belli ki. Ona bakıp kimse doğruyu göremedi. Kimseye dokunup fark yaratamadı. O güç hiç yoktu içinde. Kendi muhayelesinde var zannetti belli ki. Önünde durduğu yıkıntı var zannettiklerinin yokluğundan kaldı belki de.
İyi de bu delilik dedi kadın. Hatta adı var şizofreni. Var zannediyorsun aslında yok. Ne zamandır en yakınlarından alıyordu bu mesajı aslında. Hatta tepesi attığında "ben deli değilim. Bana deli muamelesi yapamazsınız" diye öfkeli çıkışları yok muydu. Bak aslında kendi de fark etmişti işte. İnkar aydınlanmanın ilk basamağı değil mi.
Susup oturmak, hissetmemek, fark etmemiş gibi yapmak, yaralanmamak....
Ah keşke.
Bir şey mi oldu, meraklandım şimdi!
YanıtlaSilhadii zaman geçsin unut gitsiiin :(
YanıtlaSilBu yaz benzer hissiyatlardaydım, yazdıklarını okuyunca farkettim. Geçti, duruldum... Zordu süreç ama şimdi daha başka yönlere kaydım, iyi geldi. Umarım sen de sonra böyle hissedersin, çok öpüyorum.
YanıtlaSil