selamlar
oyy hayat telaşı yine yoğunlaştı. bloğum yine garip kaldı ama kopmak yok, inşallah. bu ara malum yazılı mevsimi başladı. ben ilk sınavımı anam babam usulü klasik yapıyorum genelde. bence eğitimdeki en büyük problem test sorusunda doğru şıkkı işaretlemekten cümle kuramaz oldu gençler. o yüzden benim ilk sınavlarım mutlaka cümle kuracakları klasik sınav olur, yirmi yıldır. bu alışkanlık bana yazılı okumak için uzun zamanlar ayırmak olarak dönüyor tabi. o yüzden yazılı mevsimi yoğun geçer bende. pek kendime zaman ayıramam. neyse ki tek sınıfım kaldı. bitiriyoruz süreci.
gelelim delilerin hikayesine. film vizyona girmeden rastlamıştım sosyal medyada. önce kostümler dikkatimi çekti. aslında oyuncuları tanımama rağmen, ağır makyaj yüzünden kim olduklarını bilemedim başta. tanıtım videosunu nöbet sırasında sessiz seyretmiştim. o yüzden Türk filmi olduğunu anlamadım. aşağıda ismin devamının "fatih'in fermanı"olduğunu görünce dur bir dakika neyi kaçırıyorum dedim. ve Türk filmi olduğunu, daha önceden duyduğum Osmanlı ordusunun içindeki deliler birliğini anlattığını görünce, takibe aldım. aslında daha önce gidecektim, ama eşimle boş vakitlerimizi denkleştirmek biraz zaman aldı.
bir net fenomeni der ki "ben anlatmıyorum, görüyorsunuz zaten " hahaha
filme nasıl emek verildiği afişinden bile belli. tarihimizin en bilinmeyen yüzlerini, en minnettar olmamız gereken insanları, vefasızlık edip unuttuğumuz kahramanlarını, bize hatırlattıkları için emek veren herkese, teşekkür ederek başlayayım. film ciddi bir senaryo derinliğine sahip. görseller muhteşem, oyunculuklar çok iyi. birde tamamen gerçek insanları bize anlatıyor. ama biz malesef kendimizden olana çok acımasız olduğumuz için, bir dolu olumsuz yorumda okudum. mesela dindarlığı şekilcilikten ibaret olan insanlar, filmdeki bazı sahneleri ve rabıta hallerini şaman ayinlerine benzetmişler. aynı tören sarıklı cübbeli abiler tarafından yapılsa tasavvuf ehli olarak görecekleri sahneleri, şaman ayinlerine benzetmişler. dediğim gibi, dindarlıkları şekilden ibaret, kabuktan öze inemediği için bu yorumlar. filmin sonunda adsızın "isim almak için bir kahramanlık yapmaları gerekiyor çünkü" şehadeti sonrasında, ustasının gözyaşları içinde adını Hamza, koyması hiç dikkatlerini çekmemiş. çünkü bizim delular kılık kıyafet açısından, onların zihinindeki dindar insan profiline uymuyor. neyse çok takılmamak lazım. bazısına çare yok. ama ben bunları yazdım.çünkü bu yorumlara denk gelip, filme gitmekten vazgeçmeyin derim. biz bizim kahramanlarımızı, çocuklarımıza anlatmazsak, onlarda elin vampirine hayran olur.
resimde görüldüğü gibi karı koca çok yorgunduk. ikimizde nöbetten çıkmıştık. ama iki saatin sonunda iyi ki ihmal etmedik iyi ki geldik dedik. gidin seyredin. kaçmaz bu film. selametle