Selamlar
Bu fotoğrafları bloğa yüklememin üstünde epeyce biz zaman geçti. Şüheda'nın günleri bizimle sayılı olunca, ayrıca Sümeyye'de bizimle kaldığı için gençlerle vakit geçirmek daha cazip oldu. Bu fotoğrafları çektiğim zamanın heyecanını şu an neredeyse hissedemiyorum ama yine de yazacağım. :)
Bu sene ayda bir kere Sivas'a gittik neredeyse. Son gidişimiz, hayırlı bir iş için. Alta doğru sırası gelince onu da yazacağım.
Sivas'a her gittiğimde en az bir kere Paşabahçe Mesire alanına gitmeyi seviyorum. Her ne kadar mangalcı kitle yoğunlukta olsa bile yine de küçük bir yürüyüş bana iyi geliyor.
Bu defa da kardeşcanla kısa bir tur attık.
Güneş ışıklarının ağaçlarla dansı her zaman görülmeye değerdir zaten.
Diğer seferlerde müsait olmadığı için annemle Hamidiye Kültür Bahçesine gidememiştik. Malum şu meşhur Savaş Atları Müzesinin olduğu alana. Bu defa daha sakin bir tur olunca annemi de alıp, gittik. Yorgunluğu Şale Kitap Kafede attık. Annem çok sevdi. Keyifli ve güzel bir gündü.
Hayırlı işin sebebi hikmeti bu güzel çift. Delikanlı, görümcemin oğlu. 6 yıldır görüştüğü hanım kızla nişanı olacaktı. Dayısıyla gençlerin mutlu günlerinde yanında olmak için son Sivas turumuzu yaptık :)
Nişanın yapıldığı mekan eşimin çocukluğunun geçtiği semt. Mekanın balkon kısmında durup, mahallenin eski hali ile ilgili uzun bir brifing aldım :)))
İnsanın en değerli zamanı çocukluğu zannederim. O döneme ait anı, koku, mekan bile insana o coşkuyu ve heyecanı yeniden yüklüyor. Eşim, o uzun konuşmayı yaparken, mahallede top koşturan küçük çocuğu gördüm gözlerinde. :)
Eski fotoğraflarla duygu aktarımı ancak bu kadar oldu, idare edin :) Fakat bu aralar hayatım da çok farklı değişimler yaşıyorum. Mesela bu yazıyı, ilk pansiyon nöbetimde, çocukların etüt saatinde yazıyorum. Yeni okulumun pansiyon kısmı var ve artık ayda en az iki kere yurt nöbetim olacak.
Şu an yemekhanede 12. sınıf öğrencilerimle beraber kütüphane konforunda blog yazıyorum. :))
Bu sene sıklıkla pansiyondan yazarım gibi duruyor. Şimdilik selametle.