Selamlar
Garip bir duygu var içimde. Geçen sene Aralık ayında bir etkinlik düzenlemeyi hayal ederken, bu yazıyı yazacağım günü hiç hesap etmediğimi anladım. Tabi ki Allah ömür verirse bugünün geleceğini teknik olarak biliyordum. Fakat duygusuna hiç hazır olmadığımı fark ettim.
8 saat dersim vardı okulda. Bir yandan da etkinlik yazısı yazmam lazım diyordum gün boyu ama etkinliğin son yazısına yazacağımın bilincine ancak şimdi vakıf oldum. :)
Kemal Tahir Devlet Ana, yıllar önce başlayıp, bazı nedenlerle başlarda bırakmak zorunda kaldığım bir hikayeydi. Esir Şehrin İnsanlarını okuduğum zaman diline kalemine aşık olmuştum. Etkinliğe Kemal Tahir'i almamın ilk nedeni Devlet Ana'yı okumaktı. Yani önceki aylarda yazar belliyken kitap belli değildi ama Kemal Tahir seçimim kitaptan dolayıydı. Bu kadar netken niye son ay; inanın bilmiyorum. Her nasip vaktine gebe derler ya, sanırım bundan sebep.
Devlet Ana, kült eserlerden biri. Kendine okur diyen herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap. Anadolu Selçuklunun, Moğol istilasına uğradığı ve çöküşünün başladığı bir dönem. Ertuğrul Bey'in son zamanları ve Osman Bey'in mücadelesinin anlatıldığı toplumsal gerçekçi bir dönem romanı. Ara ara Dede Korkut söylemleri ile destansı hava katılmış. 615 sayfa. Kitap bitince, Kerimcan'dan, Mavro'dan, Orhan Bey'den, Aslıhan kızdan ayrılmak hiç kolay olmadı.
okumadıysanız, durmayın okuyun derim.
Daniel Aunteil; oyuncumuzdu. Kimsesiz çocuk Remi'yi seyrettim. Böyle küçük çocukların yaşadığı dramlar ve mücadeleleri beni bir şekilde içine almayı başarıyor. Sevdim o nedenle.
Yılın bitmesine 6 dakika kalmışken vaktinde yazıyı bloga gönderme telaşına kapıldım. Zamanla yarışıyorum şu an :))) Yarın Frida blanketin ilk motifinin açıklaması gelecek. İpler tığlar hazırdır inşallah. Hala 2021 deyken yazıyı göndereyim ben. Seneye görüşürüz. hahahahah
Selametle.....